22. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/16113 Karar No: 2018/23961 Karar Tarihi: 08.11.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/16113 Esas 2018/23961 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2017/16113 E. , 2018/23961 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde 19/06/2008 tarihinde iş akdinin sona erdiği 27/08/2012 tarihine kadar teknisyen olarak, aralıksız aynı işyerinde aynı işverenlerine bağlı olarak çalıştığını, davalı işverence bugüne kadar müvekkilinin sigortasının asgari ücret seviyesinden eksik bir şekilde kuruma bildirildiğini ve müvekkilinin askerlik dönüşünde işe hemen başlamasına karşı sigortaya bildiriminin 2 ay geç yapıldığını, müvekkilinin ve müvekkili ile aynı durumda olan kardeşinin bu durum sebebiyle davalı işverenden eksik bildirimlerinin düzeltilmesi istendiğini, ancak bu durumun iş akdinin sonlanmasına sebep olduğunu, beyanla kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili, davacının işten çıkarılmadığını, davacı ve kardeşinin 27/08/2012 tarihinde işyerinde arbede çıkardıktan sonra bir daha işyerine gelmediklerini ve kendi iradeleri ile işten çıktıklarını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Karar süresi içinde davalı tarafça temyiz edilmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Somut uyuşmazlıkta, davacı fazla çalışma ücreti alacağı ile birlikte hafta tatili ücreti alacağını da talep etmiş ve Mahkemece her iki alacağın kabulüne karar verilmiştir. Hükme dayanak bilirkişi raporunda ise, davacının ayda iki hafta tatilinde çalıştığı kabul edilerek bu haftalarda davacının haftalık fazla çalışma süresi, haftanın yedi günü esas alınmak suretiyle belirlenmiştir. Oysa, davacının haftanın yedinci günündeki çalışması ile ilgili olarak, zaten hafta tatili alacağı hesaplanmış olup, bu sürenin yeniden fazla çalışma süresinde dikkate alınması mümkün değildir. Yapılacak iş, önce haftanın altı gününde çalışılan sürenin toplanması ve ardından şayet mevcut ise bu sürenin üzerine, hafta tatili günündeki çalışmada yedi buçuk saati aşan kısmın eklenmesi suretiyle, haftalık çalışma süresi ile haftalık fazla çalışma süresinin tespitidir. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde mükerrer ödemeye sebebiyet verecek şekilde fazla çalışma ücretine hükmedilmesi hatalıdır. Ayrıca davacının Mayıs-Eylül arası dönemde 08.30-21.00 arası çalıştığını, 2012 yılında Pazar günleri tamamen tatil yaptığını beyan ettiği anlaşılmakla Mahkemece talebin aşılarak davacının belirtilen tarihlerde 22.00" ye kadar çalıştığının ve 2012 yılında hafta tatillerinde de çalıştığının kabul edilerek fazla mesai ve hafta tatili alacağının hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08/11/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.