Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/6198 Esas 2018/3486 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/6198
Karar No: 2018/3486
Karar Tarihi: 27.03.2018

Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/6198 Esas 2018/3486 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Taksirle öldürme suçundan mahkum edilen sanığın temyiz başvurusu ve katılanların itirazları üzerine yapılan incelemede, kazanın oluşumunda yol çalışması yapan kuruluşun veya yüklenici şirketin yeterli önlemleri almaması sebebiyle tali kusurlu olduğu belirtilmiştir. Buna rağmen ilgili sorumlular hakkında zaman aşımı süresi içinde dava açılması mümkün görülmüştür. Sanık müdafiinin kusurunun bulunmadığı, katılanlar vekilinin ise sanığın tam kusurlu olduğuna dair temyiz itirazları reddedilerek, hüküm isteme aykırı olmadığı gerekçesiyle onanmıştır.
Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyledir:
- Türk Ceza Kanunu'nun 85/2 maddesi (Taksirle öldürme suçu)
- Türk Ceza Kanunu'nun 62/1 maddesi (Taksirle işlenen suçların cezası)
- Türk Ceza Kanunu'nun 50/1-a maddesi (Taksirle öldürme suçunun cezası)
- Türk Ceza Kanunu'nun 52/2-4 maddeleri (Kasten öldürme suçu)
12. Ceza Dairesi         2017/6198 E.  ,  2018/3486 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle öldürme
    Hüküm : TCK’nın 85/2, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet


    Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    15/06/2012 tarihli İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinden alınan bilirkişi raporunda kazanın oluşumunda, olay yerinde yol çalışması yapan kuruluş veya yüklenici şirketin sorumlularının, emniyetli mesafeden başlamak üzere sık sık ikaz levhaları koyması ve geliş-gidişin kırmızı dubalar ile ayrılması gerektiğinden, yeterli oranda önlem almamaları nedeniyle tali kusurlu olduğunun belirtildiği, ilgili sorumlular hakkında zamanaşımı süresi içinde dava açılması mümkün görüldüğünden; tebliğnamedeki “kamu davasının açılmasının sağlanması ve her iki davanın birlikte görülüp sonuçlandırıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi” gerektiği yönündeki görüşe iştirak edilmemiştir.
    Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sanığın kusuru bulunmadığına, katılanlar vekilinin ise sanığın tam kusurlu olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 27.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.