19. Hukuk Dairesi 2015/8650 E. , 2015/12561 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı ... tarafından 2 adet bonoya dayalı olarak icra takibine girişildiğini, müvekkilinin diğer davalı ...’nu tanıdığını ve beraber 2007 yılında gıda üzerine işyeri açtıklarını ve resmiyette tüm işlemlerin müvekkili üzerinden yürütüldüğünü, dava konusu bonoların da işyerinde gerektiğinde kullanılmak üzere tarih, miktar ve alacaklı hanelerinin doldurulmadan imzalı şekilde kasada muhafaza edildiğini, ilerleyen zamanda taraflar arasındaki birliktelik ve iş ilişkisinin bozulduğunu işyerinin kapatıldığını, bu aşamadan sonra davalı ..."nun müvekkili tarafından imzalanmış iki adet bonoyu kendi adını doldurarak kendi kızı olan diğer davalıya ciro ettiğini, bonoların bedelsiz olduğunu, davalıların kötüniyetli olarak müvekkilini zarara uğratmak kastı ile ve muvazaalı olarak hareket ettiklerini ileri sürerek icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine, bonoların iptaline ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin diğer davalı ...’nun kızı olup, müvekkilinin annesi ve ablası tarafından davalı ...’a borç para verildiğini, davalının kendi adına arsa satın aldığını ve kalan para iş kurduğunu, işlerinin kötüye gittiğini, taşınmazın haczini önlemek için mülkiyetinin muvazaalı olarak davacıya geçirdiğini, haciz baskısı ortadan kalkınca taşınmazın davalıya iadesinin kararlaştırıldığını ve bunun güvencesi olarak da dava konusu bonoların davacı tarafından davalıya verildiğini, haciz baskısı kalkmasına rağmen davacının taşınmazın devrine yanaşmadığını, bunun üzerine davalı ...’ın müvekkiline ve ailesine olan borçlarına karşılık bonoları müvekkiline ciro ettiğini belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, dava konusu bonolarda “nakden” kaydının bulunduğu, davalı ... vekilinin bu bonoların davacı ile davalı ... arasında yapılan inanç sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini savunduğu, bu durumda ispat yükünü üzerine aldığı, inanç sözleşmesi yazılı olarak düzenlenmediği sürece geçerli olmadığı gibi böyle bir sözleşme de ibraz edilmediği, öte yandan teminat olarak verilen bonoların da icra takibine konulamayacağı, davalı takip alacaklısı ...’in icra takibinde kötü niyetli olduğu gerekçesiyle davacının icra takibinden ve bu takibin dayanağı olan bonolar nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine ve 44.000,00 TL kötü niyet tazminatının davalı ..."den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmemiş olması karşısında, davacının senet lehtarı olan davalı ..."a borçlu olmadığı hususunun kesinleşmiş bulunmasına, senede ciro yoluyla hamil olan diğer davalı ..."in davalı ..."ın kızı olması sebebiyle davacı keşidecinin babası olan ..."a borçlu olmadığını bilebilecek olup, 6102 Sayılı TTK.nun 687/I. Maddesi uyarınca senedi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olduğunun karine olarak kabul edilmiş olmasına göre davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 12.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.