Silahlı terör örgütüne üye olmak - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3287 Esas 2018/4050 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3287
Karar No: 2018/4050
Karar Tarihi: 08.11.2018

Silahlı terör örgütüne üye olmak - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3287 Esas 2018/4050 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza Dairesi tarafından verilen kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkumiyetine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddedilmesi kararına itiraz edildiği ve dosyanın incelendiği belirtilmiştir. Kararda, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun onayladığı bir önceki mahkeme kararına referans verilerek, sanığın ByLock iletişim sisteminin örgüt talimatı ile kullanıldığına dair bulguların dosyaya geçirilmediği ve sanığın hukuki durumunun eksik araştırma ile hüküm verilmesi sebebiyle takdir edilmediği belirtilmiştir. Ayrıca, cezanın belirlenmesinde orantılılık ilkesinin gözetilmediği ve fazla ceza tayin edildiği belirtilerek, kararın bozulması ve sanığın tutukluluğunun devamına hükmedilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Kanun maddeleri:
- TCK\"nın 314/2
- 3713 sayılı Kanunun 5/1
- TCK\"nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri.
16. Ceza Dairesi         2018/3287 E.  ,  2018/4050 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmak
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 Karar sayılı kararında “ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı”nın kabul edildiği dikkate alınarak, somut dosyada sanığın ByLock kullanıcısı olup olmadığının atılı suçun vasfı açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, istinaf aşamasından sonra dosya içerisine geldiği anlaşılan ve sanığın ByLock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı ile sanığın eşi olan... hakkında Giresun 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/215 esas 2017/71 karar sayılı dosyasında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyete hükmedildiği, yine mahkemenin gerekçeli kararında "Fetö/Pdy Silahlı terör örgütünün örgüt içerisinde katalog evlilik denilen örgüt üyelerini kendi aralarında evlendirme yöntemi dikkate alındığında sanığın eşinin de mahrem hizmetler sınıfında olması, diğer deliller ile birlikte değerlendirildiğinde örgüt ile organik bağını ortaya koymaktadır." şeklinde belirtildiğinin anlaşılması karşısında, Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde anılan dava dosyasının onaylı suretinin dosya içerisine getirtilmesi ile ilgili belgelerin CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra sanığın hukuki durumunun takdiri yerine eksik araştırma ile hüküm verilmesi,
    2-Kabul ve uygulamaya göre de;
    Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerde 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde; suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği tehlike ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saikin yanında, TCK 61/3 maddesi gereğince suçun unsuru olan hususların temel cezanın belirlenmesinde esas alınamayacağına ilişkin düzenlemenin göz önünde bulundurularak; hukuka, vicdana, dosya kapsamına uygun şekilde alt sınırdan makul düzeyde uzaklaşılarak bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı gözetilerek tutukluluk halinin devamına, 08.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.