5. Ceza Dairesi Esas No: 2014/4081 Karar No: 2016/5519 Karar Tarihi: 27.05.2016
Rüşvet almak sanıklar Veysel ve Osman hakkında - rüşvet vermek sanık hakkında - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/4081 Esas 2016/5519 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıklar Veysel ve Osman'ın rüşvet almak suçundan mahkumiyetlerine, sanık ... hakkında ise rüşvet vermekten ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Dosya incelendiğinde suçun kanıtlanmasının gerekliliği ve şüphenin sanıklar lehine değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Sanıkların savunmaları dikkate alındığında suçlamaların kuşkulu kaldığı ve yeterli somut delil bulunmadığı tespit edilmiştir. Kararda CMK'nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette rüşvet suçundan zarar gören Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının olduğu ve katılma talebinin kabul edildiği belirtilmiştir. Hükümler 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak ise CMK'nın 260/1. ve 3628 sayılı Yasanın 18. maddesi gösterilmiştir.
5. Ceza Dairesi 2014/4081 E. , 2016/5519 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Rüşvet almak (sanıklar Veysel ve Osman hakkında), rüşvet vermek (sanık ... hakkında) HÜKÜM : ... ve ..."nin rüşvet almaktan mahkumiyetlerine, ... hakkında ise rüşvet vermekten ceza verilmesine yer almadığına
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi, CMK"nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette rüşvet suçundan zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunduğu ve hükmün 21/01/2014 havale tarihli dilekçe ile vekili tarafından temyiz edildiği nazara alınarak 3628 sayılı Yasanın 18. maddesinin verdiği yetki uyarınca Hazinenin katılma talebinin kabulüne, incelemenin temyiz dilekçesinin kapsamına göre rüşvet vermek suçundan kurulan ceza verilmesine yer olmadığı kararına yönelik katılan Hazine vekilinin, rüşvet almak suçundan verilen makumiyet hükümlerinin ise sanıklar müdafiin temyiz itirazlarıyla sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Ceza yargılaması sonucunda mahkumiyet kararının verilebilmesi için suç oluşturan fiilin sanıklar tarafından işlendiğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak, herkesi inandıracak biçimde kanıtlanması ve şüphenin masumiyet karinesinin gereği olarak sanıklar lehine değerlendirilmesi gerektiği (Anayasa m.38/4, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi m. 6/2, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi m. 11, Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi m.14/2), sanıklar ... ve ..."nin rüşvet almak suçlamasını kabul etmeyen aşamalardaki savunmaları, sanık ..."ün rüşvet verdiğine ilişkin soyut anlatımının, tanık ... tarafından dahi doğrulanmaması ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde yüklenen suçların kuşkulu kaldığı, mahkumiyetine yeterli somut, tarafsız, bilimsel her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı ve beraatlerine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde sanıklar ... ve ..."nin mahkumiyetine, sanık ... hakkında ise ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanıklar müdafiin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.