Dosya incelenerek gereği düşünüldü: I- Mühür bozma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Mühür bozma suçundan verilen adli para cezası doğrudan hükmedilmeyip TCK"nın 50/1-a maddesi uyarınca hapisten çevrilmekle kesin nitelikte olmadığından tebliğnamedeki red düşüncesi benimsenmemiştir. Sanık hakkında temel cezanın TCK"nın 58/3. maddesindeki düzenleme uyarınca hapis olarak belirlendiğinin anlaşılması karşısında, söz konusu cezanın artık adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeden, hapis cezasının adli para cezasına dönüştürülmesi suretiyle aynı Kanun"un 50/2. maddesine aykırı davranılması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, I- Karşılıksız yararlanma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; 02/07/2012 tarihinde kabul edilerek, 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun"un geçici 2. maddesinin 1. fıkrası uyarınca aynı maddenin 2. fıkrası gereğince, şikayetçi kurumun zararını tazmin etmesi halinde sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilecek olması nedeniyle, sanığa yapılan ihtarda ödeme miktarı yönünden açıklık bulunmadığı, bu bakımdan, sanığın ödemesinin süresinde kabul edilmesi gerektiği belirlenerek yapılan incelemede;Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Katılan kurumun zararını tazmin etmiş olan sanık hakkında, 6352 sayılı Kanun"un geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 6352 sayılı Kanun"un geçici 2/2 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/4-(a) maddeleri uyarınca sanık hakkında CEZA VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 21/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.