13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/27621 Karar No: 2015/37854 Karar Tarihi: 24.12.2015
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/27621 Esas 2015/37854 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2015/27621 E. , 2015/37854 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıdan taşınmaz satın aldığını ancak davalının sorumluluğunda olan harç ve masrafları da kendisinin ödemek zorunda kaldığını, davalıdan bu bedellerinin tahsilini sağlamak için giriştiği takibe haksız şekilde itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup, takibe konu alacağın temeli davalının müteahit sıfatı ile inşaa ettiği taşınmazdan mesken niteliğinde daire satın alınmasına ilişkindir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı arasında 4077 sayılı yasada tanımlanan şekilde satış sözleşmesi ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının kendi ihtiyacı için davalı şirketten haricen satın aldığı ve daha sonra tapuda devrinin sağlandığı anlaşılan daire nedeni ile teslim edilmeyen süre için yoksun kalınan kira kaybına ilişkin olup, dava ile davalı arasındaki satış işlemi Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlığın Tüketici Mahkemelerinin görev alanı dahilinde kaldığı gözetilerek davaya bu sıfatla bakılması gerekirken, görev hususu göz ardı edilip yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir. 2-Bozma nedenine göre tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine geçilememiştir. SONUÇ: yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bent gereğince tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.