13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/27639 Karar No: 2015/37866 Karar Tarihi: 24.12.2015
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/27639 Esas 2015/37866 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2015/27639 E. , 2015/37866 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı bankadan kullandığı konut kredisi karşılığında, satın aldığı 5 numaralı bağımsız bölüm üzerine davalı banka lehine 1. derecede ipotek tesis edildiğini, davalı bankaya başka borcu olmamasına rağmen davalının kendisini yanıltması üzerine dava dışı...nin kredi borcu içinde aynı taşınmaz üzerine 2. dereceden ipotek tesis edildiğini, dava dışı şirketin bankaya olan borcu için zaten başka bir taşınmaz üzerine ipotek tesis edilmiş olduğunu, kendisinin yanıltılması sonucu ikinci ipoteğin tesis edilmesi nedeniyle ikinci ipoteğin geçersiz olduğunu ileri sürerek ikinci ipotek kapsamında davalıya borçlu olmadığının tesbiti ile ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde, davaya konu 10.04.2012 tarihli ikinci ipoteğin ticari kredi sözleşmesinin teminatı olarak konulması karşısında uyuşmazlığın Tüketici Mahkemelerinin görev alanı dahilinde olmadığı gözetilerek davaya genel mahkeme sıfatıyla bakılması gerekirken, görev hususu göz ardı edilip yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bent gereğince davacının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, 24/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verild.