4. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/15819 Karar No: 2014/10406 Karar Tarihi: 23.06.2014
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2013/15819 Esas 2014/10406 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2013/15819 E. , 2014/10406 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 14/03/2013 NUMARASI : 2006/415-2013/120
Davacı İ.. B.. vekili Avukat F.T... tarafından, davalı A.. D.. aleyhine 04/12/2006 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14/03/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylemden kaynaklanan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının kasten yangın çıkarması sonucu yeşil alandaki ağaçların zarar gördüğünü belirterek, tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, duruşmaya katılmamış ve herhangi bir yazılı beyanda bulunmamış, temyiz dilekçesinde; davadan haberdar edilmeden karar verildiğini, savunma hakkının kısıtlandığını belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesinde; ""Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir."" şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, davalı adına çıkartılan duruşma gününü bildirir tebligatın bila tebliğ iade döndüğü, yapılan adres araştırmasından bir nitece alınamaması üzerine ilanen tebligat yapıldığı anlaşılmaktadır. Halbuki, Tebligat Kanunu"nun 10. maddesine göre; ""Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır." Davalının ceza dosyasında savunması alınırken bildirdiği adres, bilinen ve merniste kayıtlı en son adresidir. Şu halde, gerekçeli kararın da tebliğ edildiği davalının mernis adresine usulüne uygun bir şekilde tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmalı, davalıya yasal savunma hakkı tanındıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, savunma hakkını kısıtlar tarzda usulsüz tebligat yapılarak karar verilmiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.