4. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/8564 Karar No: 2014/10407 Karar Tarihi: 23.06.2014
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2014/8564 Esas 2014/10407 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2014/8564 E. , 2014/10407 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 08/12/2010 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne (tecavüzün kınanmasına) dair verilen 27/02/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma gereğince karar verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA 23/06/2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi. (M)
-/-
-2-
2014/8564 -2014/10407
KARŞI OY YAZISI
Dava, davalının 18 Eylül 2010 tarihinde Atatürkçü Düşünce Derneği Hatay Şubesi tarafından düzenlenen “Türkiye Nereye Gidiyor” konulu panelde ve 20 Eylül 2010 tarihinde Habertürk Televizyonunda yayınlanan “Söz Sende” programında yaptığı konuşmalarla davacının kişilik hakkına saldırıda bulunduğu iddiasıyla manevi tazminat istemine ilişkindir. Davaya konu beyanların geçtiği panelde ve yayında davalı, 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların halk oyuna sunulması sonucundaki “evet” ve “hayır” oylarının değerlendirilmesi bağlamında bazı sözler sarf etmiş ve nitelendirmelerde bulunmuştur. İlk derece mahkemesi manevi tazminat talebini kısmen kabul etmiştir. Dairemizin sayın çoğunluğunca, tazminat yaptırımı yerine Borçlar Kanunu"nun 49/3. maddesinde sözü edilen diğer yaptırımlardan tecavüzün kınanmasına dair kararla yetinilmesi gerekirken tazminat yaptırımı yoluna gidilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak yerel mahkeme kararı bozulmuştur. Bilindiği üzere; Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sının 67/2 maddesi uyarınca seçimler ve halk oylaması serbest, eşit, gizli, tek dereceli genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi altında yapılır. Panelde ve TV programında davacının yanı sıra herhangi bir parti yöneticisi ya da milletvekilinin isminin geçmediği nazara alındığında salt “evet” oyu kullanılması için kampanyalar düzenleyen partinin milletvekili olmak matufiyet unsurunun gerçekleşmesi için yeterli değildir. Kaldı ki kimin “evet” kimin “hayır” oyu kullandığının “gizli oy” ilkesi nedeniyle belirlenmesi de mümkün değildir. Bu itibarla; matufiyet unsuru gerçekleşmediğinden davanın reddedilmesi görüş ve kanaatinde olmamız nedeniyle, ilk derece mahkemesi kararının bu yönden bozulması gerektiğini düşündüğümden, Dairemiz değerli çoğunluğunun onama kararına katılmıyorum. 23/06/2014