3. Ceza Dairesi Esas No: 2016/13183 Karar No: 2017/9886 Karar Tarihi: 04.07.2017
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/13183 Esas 2017/9886 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, yaralama suçundan mahkum edilmiştir. Temyiz itirazlarının incelenmesinde, adli para cezasının kesin nitelikte olduğu gerekçesiyle sanık müdafiinin temyiz itirazları reddedilmiştir. Ancak diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, karar bozulmuştur. Sanık hakkında kemik kırığı gibi iki nitelikli halin bir arada bulunması nedeniyle temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle tayini gerektiği, en ağır cezayı gerektiren sonuçtan dolayı yalnızca bir defa cezalandırılması gerektiği, savunma hakkının kısıtlanması, eksik ceza tayini, tekerrür hükümlerinin uygulanmaması ve bazı ibarelerin iptali nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, 6217 sayılı Kanununun 26. maddesiyle eklenen geçici 2. madde, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 317. maddesi, TCK’nin 61., 87/3., 58. ve 53. maddeleri bulunmaktadır.
3. Ceza Dairesi 2016/13183 E. , 2017/9886 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1) Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde, Hükmolunan adli para cezasının 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanununun 26. maddesiyle 5230 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. madde uyarınca kesin nitelikte olduğundan sanık müdafiinin temyiz itirazlarının 5320 sayılı Kanun’un 8/1. ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 2) Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Diğer temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine, Ancak; a) Yaralama sonucu katılanda hem duyu veya organlarından birinin işlevinin sürekli yitirilmesi şeklinde yaralanma, hem de hayat fonksiyonlarını ağır (4.) derece kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanması eyleminde iki nitelikli halin bir arada bulunması nedeniyle TCK’nin 61.maddesi uyarınca temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle tayini gerektiğinin gözetilmemesi, b) Sanığın katılan sanığı yaralaması sonucu duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli yitirilmesi ve kemik kırığı sonuçlarının ikisi birlikte gerçekleştiğinden sanık hakkında sadece en ağır cezayı gerektiren sonuçtan dolayı bir defa cezalandırılması gerekmekte olup, uygulama yeri bulunmayan TCK"nin 87/3.maddesi ile arttırım yapılmak suretiyle fazla cezaya hükmolunması, c) İddianamede talep edilmediği halde, sanığa 5271 sayılı CMK’nin 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden, 5237 sayılı TCK"nin 87/2-son maddesinin sanık aleyhine uygulanmasına karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, d) Kabule göre, sanığa sonuç olarak 6 yıl 3 ay hapis cezası yerine, 5 yıl 15 ay hapis cezası belirlenerek eksik ceza tayini, e) Sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas mahkumiyeti bulunmasına karşın TCK’nin 58. maddesi gereğince tekerrür hükümlerinin uygulanmaması, f) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas- 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve katılan sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; 04.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.