Kasten yaralama - 6136 sayılı Yasaya muhalefet - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2014/737 Esas 2015/1554 Karar Sayılı İlamı

Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama, 6136 sayılı Yasaya muhalefet

Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık .. mağdur .."e karşı eyleminin sübutu kabul, cezayı azaltıcı takdiri indirim sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiilerinin haksız tahrik bulunduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
A) Sanık ile mağdurun aynı ilköğretim okulunda öğretmen oldukları, aralarında husumet bulunmadığı, olay günü okulun bahçesinde oturup konuştukları sırada sanığın aniden 6136 sayılı Kanun kapsamında bulundurulması ve taşınması yasak nitelikteki sustalı tabir edilen bıçağıyla mağdura saldırarak 9 yerinden yaraladığı, omentum, kolon, diafram, karaciğer ve böbrek yaralanması tespit edilen mağdurun yapılan ameliyat sonucu ölümden kurtulduğu olayda;
Suçta kullanılan bıçağın elverişliliği, darbe sayısı ve meydana getirdiği zarar, mağdurun kaçması ve sanığın, önüne çıkan tanıklarca engellenmesi hususları nazara alındığında, kasten öldürmeye teşebbüs suçundan mahkumiyeti yerine yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde kasten yaralamadan hüküm tesisi,
B) 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçundan açılan kamu davası ile ilgili herhangi bir hüküm kurulmaması suretiyle CMK"nun 225/1. maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiileri ile Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 17/03/2015 gününde A bendi yönünden oybirliğiyle, B bendi yönünden ise .."ın muhalefeti ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY:
6136 sayılı Kanuna aykırılık suçu ile ilgili olarak; bu suçtan verilmiş ve temyiz incelemesine konu olabilecek nitelikte bir hüküm bulunmadığından, "zamanaşımı süresi içinde her zaman karar verilmesi mümkün görülmüştür" şeklinde bir eleştiri yapılması yerine, karar verilmeyen bu dava nedeniyle hükmün bozulması yönündeki sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.