4. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/16637 Karar No: 2014/10698 Karar Tarihi: 26.06.2014
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2013/16637 Esas 2014/10698 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2013/16637 E. , 2014/10698 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 14/03/2013 NUMARASI : 2012/165-2013/129
Davacı F.. K.. vekili Avukat B. A.. tarafından, davalı H.. Y.. aleyhine 14/03/2012 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14/03/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; taraflarca temyiz edilmiştir. Davacı, davalının dava dışı eşi ile evli olduğunu bildiği halde gayriresmi ilişki yaşadığını, eşinin bu yüzden kendisine ve çocuklarına bakmadığını, başkalarına muhtaç hale geldiklerini belirterek kişilik haklarının saldırı nedeniyle manevi tazminat talebinde bulunmuş, birleşen dava ile haksız fiil tarihinden itibaren faiz talep edilmiştir. Davalı, 14 yıl kadar önce dava dışı G.K.. ile tanıştıklarını, davacı ile eşinin ayrı yaşadıklarını, G. K.."un tüm servetini davacı ve çocuklarına bıraktığını ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davalının 14 yıldır davacının eşi ile karı-koca gibi yaşadığını, beraberliklerinden bir çocuklarının olduğunu, 14 sene gibi çok uzun bir dönem aldatılmış ve gururu incinmiş olarak yaşayan davacının, şahsiyet haklarının zarar gördüğü kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanununun 44. maddesine göre; "Mutazarrır olan taraf zarara razı olduğu yahut kendisinin fiili zararın ihdasına veya zararın tezayüdüne yardım ettiği ve zararı yapan şahsın hal ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakim, zarar ve ziyan miktarını tenkis yahut zarar ve ziyan hükmünden sarfınazar edebilir." Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 52. maddesinde ise; "Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir." hükmü yer almaktadır. Dosya kapsamından; sadakat yükümlülüğü ihlal edilmiş olmasına rağmen, davacı ile dava dışı eşi arasındaki evlilik birliğinin devam ettiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından sözkonusu ilişkiye karşı 14 yıl boyunca ses çıkarılmayarak dava açılmamış olması karşısında, davacının zararı doğuran fiile razı olduğunun kabulü gerekir. Ayrıca "hiç kimse kendi kusuruna dayanarak hak elde edemez" evrensel kuralı gözetilmelidir. Mahkemece, yukarıda belirtilen nedenlerle davanın tümden reddi gerekirken, davalının tazminatla sorumlu tutulmuş olması isabetli bulunmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan asıl ve birleşen davanın yukarıda gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.