Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/1007 Esas 2020/4474 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1007
Karar No: 2020/4474
Karar Tarihi: 22.12.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/1007 Esas 2020/4474 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı kooperatife üyeliğinden çıkan davacı ve muris eşi, birikmiş sermaye ve aidat alacaklarının ödenmediği gerekçesiyle dava açmıştır. Mahkeme, davacıların 31/07/2016 tarihine kadar faiz talep edebilecekleri ancak davacının 31/07/2016 tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabul edilmesine karar vermiştir. Ancak temyiz itirazları sonucunda, faiz başlangıç tarihi olarak 31/07/2006 tarihinin kabul edilmesi gerektiği belirtilerek kararın düzeltilmiş şekliyle onaylanmasına karar verilmiştir.
Kanun maddeleri: HUMK’nın 438/7. maddesi.
23. Hukuk Dairesi         2018/1007 E.  ,  2020/4474 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkilinin ve muris eşi ..."ın davalı kooperatifin üyeliğinden 31.07.2006 tarihinde çıktıklarını, aynı gün alınan yönetim kurulu kararı ile çıkma taleplerinin kabul edilerek birikmiş sermaye ve aidat alacaklarının iadesine karar verildiğini ancak müvekkiline halen kendi alacağının ve müvekkilinin muris eşinden 1/4 miras hissesine tekabül eden alacağının ödenemediğini, 22.06.2007 tarihli genel kurulda kabul edilmiş bilançonun gerçeği yansıtmadığını, zira kooperatife ait taşınmazın gerçek değerinin çok daha fazla olmasına rağmen oldukça düşük gösterildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 7.000,00 TL birikmiş sermaye ve aidat alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının iddialarının doğru olmadığını, kooperatifin 2006 yılı bilançosunda görüldüğü üzere davacıya ve muris eşine alacaklarının ödendiğini, bilançonun gerçeği yansıttığını, davacıya ödenmesi gerekli olan miktarın aidatlara göre belirlenmesi gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; üye başına düşen aidat ödemesi olan 624,75 TL"den 2006 yılı genel gider payı olan 272,48 TL"nin düşülmesinden sonra davacı alacağının 352,27 TL olduğu, davacı murisi alacağının da aynı miktar olduğu, ancak davacı tarafından murisin 1/4"lük payı istendiğinden bunun da 88,06 TL"ye tekabül ettiği, davacının kendi payı 352,27 TL ile murisinden kendi payına düşen 88,06 TL ile birlikte toplam 440,33 TL alacağının bulunduğu ve 15/07/2016 tarihinde istifa eden davacı ve murisi yerine yeni üye alınması nedeniyle davacıların bu tarihten itibaren faiz talep edebilecekleri ancak davacının 31/07/2016 tarihinden faiz işletilmesini talep ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, 440,33 TL"nin 31/07/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı kooperatiften alınarak davacıya ödenmesine,fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Ancak, davacı ve eşi 31/7/2006 tarihinde istifa etmiş olmasına rağmen mahkemece davacı ve eşinin 31/7/2016 da istifa ettiği ve davacıların bu tarihten itibaren faiz talep edebileceği gerekçesiyle bu tarihten itibaren işletilecek yasal faize hükmedilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekir ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün faiz başlangıç tarihine ilişkin bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: (1) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin sair temyiz itirazının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 2 nolu bendindeki “31/7/2016” ibaresinin çıkartılarak yerine “31/7/2006” ibaresinin eklenmek suretiyle kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 22.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.