Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3993 Esas 2018/4944 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3993
Karar No: 2018/4944
Karar Tarihi: 06.12.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3993 Esas 2018/4944 Karar Sayılı İlamı

Özet:

16. Ceza Dairesi'nin 2018/3993 E. ve 2018/4944 K. sayılı kararına göre, sanık silahlı terör örgütüne üye olmaktan suçlu bulunmuş ve ceza almıştır. Dosyada yapılan incelemeler sonucunda hükme esas alınan delillerin kanuna uygun olarak elde edildiği, yargılama sürecindeki işlemlerin de usule uygun yapıldığı belirlenmiş ve sanık müdafiinin ileri sürdüğü nedenlerin yerinde görülmediği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle temyiz talebi reddedilmiş ve hüküm onanmıştır.
Hükümle birlikte sanığa, Türk Ceza Kanunu'nun 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, 62/1, 53, 58/9, 63/1 maddeleri çerçevesinde ceza verilmiştir. Bu maddeler sırasıyla silahlı terör örgütüne üyelik suçu, Ceza ve Güvenlik Tedbirleri Infazı Hakkında Kanun, suçtan zarar görenlerin uğradıkları zararın tazmin edilmesi, yalan tanıklık ve beyan, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve örgüte yardım şeklindedir.

16. Ceza Dairesi 2018/3993 E. , 2018/4944 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın
62/1, 53, 58/9, 63/1. maddeleri gereğince mahkumiyet
hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1 maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 06.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.