1. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/13963 Karar No: 2017/4282 Karar Tarihi: 13.09.2017
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/13963 Esas 2017/4282 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2016/13963 E. , 2017/4282 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydında düzeltim istemine ilişkindir. Davacı, 1874 parsel sayılı taşınmazın paydaşı olan mirasbırakanı ...’ın tapu kaydında “...” olarak yer alan baba adının nüfus kayıtlarına uygun şekilde "... ..." olarak düzeltilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 503 parsel sayılı taşınmazın (1784 parselin geldisi) tapulamada senetsizden Hacı’nın 1941 yılında ölümüyle karısı ... ve evlatları ... ve .... ve ... ve ...’in olduğu belirtilerek 2880/92152 pay ile ... oğlu ... adına 26.07.1954 tarihinde tespit edildiği, tespite itiraz sonucu ... Gezici Arazi Kadastrosu Mahkemesinin 1955/560 Esas 1958/997 Karar sayılı ilamı ile tespit gibi tescile karar verildiği, kararın kesinleşerek 09.05.1973 tarihinde tescilinin yapıldığı, davacının mirasbırakanı ...’ın nüfus aile kayıt tablosunun incelenmesinde, 07.01.1920 ... ... doğumlu olup baba adının 1941 tarihinde ölen ..., anne adının ... olduğu, kardeşlerinin ise ..., ... ve ... olduğu, nüfus bilgilerinin tapu ve dayanak belgelerle uyumlu olduğu, nitekim yargılama sırasında dinlenen tanıkların da kayıt maliki ile davacının mirasbırakanın aynı kişi olduğu şeklinde beyanda bulundukları anlaşılmaktadır. Bu durumda, kayıt maliki ile davacı mirasbırakanın aynı kişi oldukları ispat edilmiştir. Hâl böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.