21. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/6451 Karar No: 2015/9668 Karar Tarihi: 30.04.2015
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/6451 Esas 2015/9668 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2015/6451 E. , 2015/9668 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, yetim aylığının iptaline ilişkin Kurum işleminin iptaliyle, kesilen aylıkların yeniden bağlanmasına, Kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava; davacının aldığı ölüm aylığının, 5510 sayılı Kanunun 56/2 fıkrası uyarınca kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptali ile ödenmeyen aylıkların yeniden bağlanması istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulüne dair ilk karar Dairemizin 23.05.2013 Tarih ve 2012/4482 Esas 2013/10596 Karar sayılı kararı ile yeterli araştırma yapılmadığından bahisle bozulmuş, mahkemece yapılan araştırma sonucu davanın reddine dair hüküm kurulmuştur. Bozma ilamına uyulduğu halde, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmeden hüküm kurulmuştur. 09/05/1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Davanın, yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56"ncı maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96"ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan madde 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 5510 sayılı Yasanın 56 maddesinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi"ne yapılan 2009/86 Esas numaralı başvurunun, 28.04.2011 tarihinde verilen karar ile reddedilmiştir. Somut olayda; davacının eski eşinden TMK.nun 166/3. fıkrası uyarınca anlaşmalı olarak 19.07.2005 kesinleşme tarihli ilam ile boşandığı ve davalı kuruma yaptığı 30.12.2005 tarihli başvuru üzerine babasından dolayı ölüm aylığına bağlandığı, kontrol memuru tarafından tutulan 30.12.2009 tarihli raporda; Mahalle Muhtarı ..."in davacının ve boşandığı eşinin beraber yaşadığını beyan ettiğinin belirtildiği, bozma ilamı öncesi beyanı alınmayan muhtarın, bozma ilamı ile beyanının alınmasının istendiği, ancak bozma ilamı sonrası muhtarın beyanının daha önceden alındığından bahisle beyanının alınmadığı ve bu şekilde bozma ilamının gereğinin yerine getirilmediği görülmüştür.
Yapılacak iş; beyanı Kontrol Memurluğu raporuna esas alınan Mahalle Muhtarı ..."in duruşmada beyanını almak, böylelikle “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın reddine karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 30.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.