Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/28807 Esas 2011/9766 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/28807
Karar No: 2011/9766

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/28807 Esas 2011/9766 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bu kararın konusu, bono tanzim eden ve aval veren borçlular hakkında yapılan takiptir. Lehtarın cirosu ile hamil durumunda olan alacaklı tarafından yapılan takipte borçluların kendi imzalarını inkar etmedikleri ve bono bedelini ödemekle yükümlü oldukları belirtilmiştir. Bu nedenle, borçluların lehtarın imzasına karşı yaptıkları itirazların kabul edilemeyeceği ifade edilmiştir. Aynı zamanda, bonodan dolayı kendisine müracaat edilen kimse önceki hamillerden birisiyle kendisi arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan şahsi defilerini yetkili hamile karşı ileri süremez. Borçlunun hamilin zararına hareket ettiğinin belgelenmesi zorunludur. Bu koşulların oluşmadığı somut olayda, mahkemenin borçlunun diğer itiraz ve şikayet nedenlerini inceleyerek karar vermesi gerektiği, yanlış değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisi yapıldığı belirtilmiştir.
Kanun maddeleri: TTK'nun 589. maddesi, TTK'nun 690. maddesi, TTK'nun 599. maddesi, İİK'nın 366. maddesi, HUMK'nın 428. maddesi.
12. Hukuk Dairesi         2010/28807 E.  ,  2011/9766 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kemer İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 31/05/2010
    NUMARASI : 2008/11-2010/111

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Bonoda tanzim eden ve aval veren sıfatına sahip borçlular hakkındaki takip, lehtarın cirosu ile hamil durumunda olan A.... T.. tarafından yapılmıştır. TTK."nun 589. maddesinde "namlarına imzalanmış olan şahısları herhangi bir sebep olmaksızın ilzam etmeyen imzaların bulunması halinde diğer imzaların sıhhatine bu yüzden halel gelmez” hükmü getirilmiştir. Bu nedenle keşideci ve aval veren kendi imzasını inkar etmediğine göre bono bedelini ödemekle yükümlü olup, müracaat borçlusu lehtarın imzasına karşı yapmış oldukları itirazları dinlenemez.  Mahkemece borçluların bu yöne ilişkin itirazlarının kabulü doğru olmadığı gibi, TTK.nun 690. maddesinin göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 599. maddesi gereğince, bonodan dolayı kendisine müracaat edilen kimse önceki hamillerden birisiyle kendisi arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan şahsi defilerini yetkili hamile karşı ileri süremez. Borçlunun açıklanan nitelikteki definin geçerli olabilmesi için hamilin bonoyu iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiğinin takip hukuku açısından geçerli yazılı bir belge ile kanıtlanması zorunludur. 
    Somut olayda, borçluların dayandığı ödeme belgelerinin hamile karşı ileri sürülebilmesi ve geçerli kabul edilebilmesi için yukarıda yazılan koşulların oluştuğu yönünde bir belge sunulamamıştır. O halde mahkemece, borçlunun sair itiraz ve şikayet nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. 
    SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17/05/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.