Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/28707 Esas 2011/9849 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/28707
Karar No: 2011/9849

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/28707 Esas 2011/9849 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bir alacaklı tarafından yapılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte, borçlu senet imzasının kendisine ait olmadığını ve sahte olduğunu ileri sürerek takibin iptalini istemiştir. Mahkemece yapılan bilirkişi incelemesinde imzanın borçluya ait olduğu tespit edilse de, borçlu vekilinin ileri sürdüğü senedin sahte olarak düzenlendiği iddiası yeterince incelenmemiş ve sonuca göre karar verilmemiştir. Bu nedenle borçlunun temyiz itirazları kabul edilerek mahkeme kararı bozulmuştur.
İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri gerekçesiyle karar bozulmuştur. Detaylı bir açıklama yapılmamıştır.
12. Hukuk Dairesi         2010/28707 E.  ,  2011/9849 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Üsküdar 1. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 21/09/2010
    NUMARASI : 2009/468-2010/719

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte borçlu, icra mahkemesine başvurusunda; senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, böyle bir senet tanzim etmediğini, sahte olarak hazırlanan senetten dolayı borçlu olmadığını ileri sürerek takibin iptalini istemiştir. Borçlu vekili 09.06.2008 tarihli dilekçesi ile dayanak senetteki imzanın ya sahte olarak imza edildiğini, ya da davalı çok iyi matbaacı olduğundan, kardeşine (borçluya) ait başka bir yerdeki imzayı, dayanak senede onun tarafından atılmış gibi entegre (aktarma) ettiğini ileri sürmüştür.
    Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda, bonodaki imzanın borçluya ait olduğu tespit edilerek itirazın reddine karar verildiği görülmektedir. Ancak hem borçlunun bizzat yazdığı itiraz dilekçesinde, hem de borçlu vekilinin daha sonra vermiş olduğu dilekçede imzaya itirazın yanında senedin sahte olarak düzenlendiği ileri sürülerek borca da itiraz edildiği halde, sadece imza incelemesi ile yetinilmiştir. Mahkemece yapılacak iş; borçlu vekilinin ileri sürdüğü gibi imzanın borçluya ait başka bir yerdeki imza taşınarak dayanak senede monte edilip edilmediği yönünde de bilirkişi incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
    Eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 18.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.