Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/15594 Esas 2015/9822 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/15594
Karar No: 2015/9822
Karar Tarihi: 05.05.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/15594 Esas 2015/9822 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, köy muhtarı olarak sigortalı olduğunun tespit edilmesini talep etti. Mahkeme, davacının 28.03.2004 – 01.10.2008 tarihleri arasında sigortalı olduğuna karar verdi. Ancak davalı Kurum vekili tarafından temyiz edildi. Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının sigortalı olarak kabul edilemeyeceği sonucuna varıldı. 2108 sayılı Muhtar Ödenek ve Sosyal Güvenlik Yasası'nın 4. maddesi hükmüne göre muhtarlar, 01.10.2008 tarihinden itibaren 5510 sayılı Sosyal Güvenlik ve Sağlık Sigortası Kanunu'nun 4/1-(b) maddesine göre sigortalı kabul edilmiştir. Ancak davacı 5510 sayılı Yasa'nın geçici 8. maddesi koşullarını gerçekleştiremediği için sigortalı değildir. Mahkeme, istemin reddine karar vermek yerine hüküm kurduğu için karar bozuldu.
Kanun Maddeleri:
- 2108 sayılı Muhtar Ödenek ve Sosyal Güvenlik Yasası'nın 4. maddesi
- 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu
- 5510 sayılı Sosyal Güvenlik ve Sağlık Sigortası Kanunu'nun 4/1-(b) maddesi
- 5510 sayılı Yasa'nın geçici 8. maddesi
- 5510 sayılı Yasa'nın 106/3. maddesi
21. Hukuk Dairesi         2014/15594 E.  ,  2015/9822 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, 28/03/2004 tarihinden itibaren sigortalı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

    K A R A R

    Davacı, köy muhtarı olması nedeni ile 28.03.2004 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece; davacının 28.03.2004 – 01.10.2008 tarihleri arasında ... sigortalısı olduğunun kabulüne karar verilmişse de varılan sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 28.03.2004 – 29.03.2009 tarihleri arasında ve 31.03.2009 tarihinden itibaren muhtar olarak görev yaptığı, ancak 1479 sayılı Yasa kapsamında tescili için 21.02.2012 tarihinde talepte bulunduğu, daha önce tescili ve tescil talebi bulunmadığı, davacının talebi üzerine 01.10.2008 tarihinden itibaren sigortalı olarak kabul edildiği, davacının prim ödemelerinin de 21.02.2012 tarihinden itibaren başladığı, davacının vergi, sicil ve oda kaydı bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 2108 sayılı Muhtar Ödenek ve Sosyal Güvenlik Yasası"nın 4. maddesi hükmüne göre; köy ve mahalle muhtarlarından bir sosyal güvenlik kurumuna bağlı olmayanlar 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu kapsamına alındığı gibi 5510 sayılı Sosyal Güvenlik ve Sağlık Sigortası Kanunu"nun yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihinden itibaren de 5510 sayılı Yasa"nın 4/1-(b) maddesine göre sigortalı sayılmışlardır.
    Öte yandan; 5510 sayılı Yasa"nın geçici 8. maddesinde; bu Yasa"nın 4. maddesine göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu Yasa"nın yürürlük tarihine kadar kayıt ve tescil yaptırmayanların sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin, bu Yasa"nın yürürlük tarihinden itibaren başlayacağı öngörülmüştür. Söz konusu düzenleme muhtarları da kapsamaktadır.
    2108 sayılı Yasa"nın borçlanmaya ilişkin 5. maddesi hükmü 5510 sayılı Yasa"nın 106/3. maddesi ile 01.10.2008 tarihinde yürürlükten kaldırılmıştır.
    Somut olayda; davacı her ne kadar 28.03.2004 tarihinden itibaren muhtar olarak görev yapmakta ise de 5510 sayılı Yasanın geçici 8. maddesindeki koşullar gerçekleşmediği gibi davacı 1479 sayılı Yasa"nın geçici 18. maddesinden de yararlanmamıştır. Davacının uyuşmazlık konusu dönemde sigortalı olarak kabul edilmesi mümkün değildir. HGK’nun 03.11.2004 tarihli 2004/10-524 Esas, 2004/581 Karar nolu kararı da bu yöndedir.
    Mahkemece istemin reddine karar verilmesi gerekirken, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.