Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/2993 Esas 2017/5102 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2993
Karar No: 2017/5102
Karar Tarihi: 09.10.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/2993 Esas 2017/5102 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/2993 E.  ,  2017/5102 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda yerel mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-

    Dava, elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
    Davacı, paydaşı olduğu 268 parsel sayılı tarla vasfındaki taşınmazına davalılar tarafından tecavüzde bulunulduğunu ileri sürerek el atmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, mülkiyet hakkına üstünlük tanınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Mahkeme kararında Fen Bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 27.03.2013 tarihli krokinin kararın eki sayılacağı belirtilmiştir. Bahsi geçen bilirkişi raporunda davalı ...’in kayden maliki olduğu 267 parsel sayılı taşınmaz yönünden tecavüzün olduğu, diğer davalı ...’ün maliki olduğu 269 parsel sayılı taşınmaz bakımından ise tecavüzünün olmadığı tespit edilmiştir.
    Bilindiği gibi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297/1-c maddesinde "Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri" düzenlediği gibi 297/2.maddesinde de "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    Somut olayda, mahkemece davalının haksız işgalinin bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; ancak kabul kararının hangi davalıya yönelik olduğu açıklanmadığından bu haliyle hükmün infaza elverişli olmadığı sabittir.
    Hal böyle olunca infaza uygun,açık ,şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle her iki davalıyı da kapsayacak şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    Davalıların temyiz itirazı bu yönüyle yerindedir. Kabulüyle,hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.