1. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/2559 Karar No: 2017/5111 Karar Tarihi: 09.10.2017
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/2559 Esas 2017/5111 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2015/2559 E. , 2017/5111 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü,
-KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar; 3 parsel sayılı taşınmazın babaları ...’den miras yolu ile kendilerine intikal ettiğini, taşınmazın miras bırakan tarafından harici satış senedi ile ..."e 22/08/2003 tarihinde satıldığını, miras bırakanın 2004 yılında ölmesi üzerine ...’a satılan taşınmazın devri için davalılardan ..."a 16/10/2007 tarihli vekaletname verdiklerini, davalı ...’in vekalet görevini kötüye kullanmak suretiyle taşınmazı annesi olan diğer davalı ..."a tapuda temlik ettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile hisseleri oranında adlarına tescilini istemişlerdir. Davalı ... davaya cevap vermemiş, davalı ... ise annesinin yaşlı olması nedeniyle taşınmazın ifrazı için yardımcı olduğunu, görevi kötü kullanmasının sözkonusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, vekaletin davalı ... tarafından amacı dışında kullanıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacıların babası olan miras bırakan ...’in 1994 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacılar oğulları ... ile dava dışı eşi ... ve çocukları ...’ın kaldığı, başka mirasçısının bulunmadığı anlaşılmaktadır. İddianın ileri sürülüş biçimi ve içeriğinden, davacıların vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayanarak miras payı oranında iptal-tescil isteğinde bulunduğu görülmektedir. Miras bırakanın ölüm tarihine göre terekesi elbirliği mülkiyetine tabidir. Davacı dışında başkaca mirasçıların bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir. Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğinde ki muris muvazaası ve elatmanın önlenmesi gibi davaların dışında vekalet görevinin kötüye kullanılması, ehliyetsizlik vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan birisinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçılarının davada muvafakatlarının sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği (T.M.K. 640 md.) tartışmasızdır. Somut olayda, davacılar tarafından vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki sebebine dayalı olarak pay oranında açılan davanın dinlenme olanağının bulunduğu söylenemez. Öte yandan, tereke adına dava açılmadığına göre terekeye mümessil tayin edilerek yargılamaya devam edilmesi de pay oranında açılan davanın dinlenmesini olanaklı hale getirmez. O halde, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçelerle yazılı olduğu üzere hüküm tesisi doğru değildir. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.