12. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/29479 Karar No: 2011/10739
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/29479 Esas 2011/10739 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Şişli 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 01/10/2010 tarihli kararında, TTK'nun 726. ve 730. maddeleri gereği çeklerde zamanaşımı süresinin 6 ay olduğu belirtilmiştir. Mahkeme, alacaklının 31.10.2007 tarihinde takip talebinde bulunmasıyla birlikte zamanaşımının kesildiğini, ancak 22.08.2008 - 19.03.2009 tarihleri arasında herhangi bir işlem yapılmadığı için takip konusu çekin zamanaşımına uğradığı sonucuna varmıştır. Bu nedenle, İİK'nun 169/a-5 maddesi gereğince takibin durdurulması gerektiği ve mahkeme kararının bozulması gerektiği kararına varılmıştır. Kanun maddeleri: TTK'nun 726., 730. ve 662. maddeleri, İİK'nun 169/a-5 maddesi ve HUMK'nun 428. maddesi.
12. Hukuk Dairesi 2010/29479 E. , 2011/10739 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Şişli 2. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 01/10/2010 NUMARASI : 2010/787-2010/1197
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : TTK.nun 726.maddesi gereğince çeklerde zamanaşımı, ibraz müddetinin bitiminden itibaren 6 aydır. TTK"nun 730.maddesinin yollaması ile çekler hakkında da uygulanması gereken aynı yasanın 662.maddesi ise; "Müruruzaman, dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi sebepleriyle kesilir." hükmünü içermektedir. Somut olayda alacaklının takip talebinde bulunduğu 31.10.2007 tarihinde zamanaşımının kesilerek 6 aylık zamanaşımı süresinin yeniden işlemeye başladığı, bu tarihten sonra alacaklı tarafından 22.08.2008 tarihi ile 19.03.2009 tarihi arasında zamanaşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadığı, dolayısıyla takip konusu çekin zamanaşımına uğradığı anlaşılmaktadır. O halde borçlunun isteminin kabulü ile İİK"nun 169/a - 5 maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.