Davacı E.. A.. vekili Avukat M.. Y.. tarafından, davalı H.. B.. aleyhine 24/08/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 28/12/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kasten yaralama eylemi nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı tarafından kendisinin darp edildiğini, işlenen kasten yaralama suçu nedeniyle kişilik haklarının zarar gördüğünü belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme, davacının, davalının eşini rahatsız etmesi nedeniyle taraflar arasında tartışma yaşandığını, olayın vukuuna davacının sebebiyet verdiğini, bu nedenle manevi zarara uğradığını ileri sürmesinin iyiniyet ve hakkaniyet ilkeleri ile bağdaşmadığını belirterek istemin tümden reddine karar vermiştir. Gerek dosya kapsamından, gerekse davalının ceza dosyasındaki tevilli ikrarından, davalının davacıyı basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaraladığı sabittir. Davacının, davalıdan manevi tazminat isteme hakkı bulunmaktadır. Olayın gelişimi, davacının haksız tahriki ve mahkemenin davanın reddine gerekçe yaptığı hususlar, ancak indirim sebebi olarak kabul edilebilir. Davacı yararına uygun miktarda manevi tazminat verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.