Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/31161 Esas 2011/12078 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/31161
Karar No: 2011/12078

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/31161 Esas 2011/12078 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2010/31161 E.  ,  2011/12078 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 4. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 07/09/2010
    NUMARASI : 2010/673-2010/968

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi ve alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
     Haciz, cebri icra organı tarafından yapılan devlete ilişkin bir hakimiyet tasarrufu olup, icra takibinin konusu olan belli bir para alacağının ödenmesini sağlamak için, bu yolda istemde bulunan alacaklı lehine söz konusu alacağı karşılayacak miktar ve değerdeki borçluya ait mal ve haklara icra memuru tarafından hukuken el konulmasıdır. İcra dairesinin, haciz talebinden itibaren en geç 3 gün içinde haczi yapması gerekir (m.79/1). İcra müdürü, (borçlunun kendi yedinde veya 3. şahısta olan menkul malları ile gayrimenkullerinden ve alacak ve haklarından alacaklının ana para, faiz ve masraflar da dahil olmak üzere bütün alacaklarına yetecek miktarı) haczedecektir (m.85/1). İcra ve İflas Yasası’nın gerek 79.maddesi, gerekse 85. maddesi ifadesinden ortaya çıkan sonuç, icra müdürüne haciz uygulaması konusunda bir takdir yetkisi tanınmadığıdır. İİK.nun 79. maddesinde kesin bir ifade ile icra dairesinin haczi yapması gerektiği 85. maddesinde yasal koşullar altında (borçlunun) mal ve alacaklarının haczolunacağı bildirilmekte bu madde sadece (alacaklara yetecek miktarın) saptanması konusunda icra müdürüne bir takdir hakkı tanımaktadır (HGK’nun 31.03.2004 tarih ve 2004/12-202 E, 2004/196 K.).
    Kural olarak, icra müdürü haciz işlemini yaparken (haciz tarihinde) taşınmazın (borçlu adına) kayıtlı olması zorunlu ve yeterlidir. Hal böyle olduğu takdirde icra müdürünün haciz işleminde bir usulsüzlük bulunmadığı sonucuna varılmalıdır (HGK’nun 13.06.2001 tarih ve 2001/12-461 E, 2001/516 K.).
    Somut olayda taşınmaz haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olduğundan icra müdürünün haciz işlemi yukarıdaki kurallara uygundur. Dava dilekçesinde ve icra mahkemesi  gerekçesinde yer verilen hususlar yargılamayı gerektirir, dar yetkili icra mahkemesinde tartışılamaz.  Bir başka anlatımla haciz konulan taşınmazın tapu maliki borçlu tarafından finansal kiralama sözleşmesi ile şikayetçi 3.şahsa kiralanmış olduğu, sözleşme süresi sonunda 3226 Sayılı Finansal Kiralama Kanunu gereği 3.şahsın malik olduğu iddiası genel mahkemelerin yapacağı yargılama ile sonuca bağlanabilir.
    Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.  
    SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle alacaklı yararına İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 06/06/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.       

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.