16. Ceza Dairesi Esas No: 2016/2321 Karar No: 2017/323 Karar Tarihi: 19.01.2017
İftira - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/2321 Esas 2017/323 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir şirket adına ciro edilen çekin zayi olması ve ardından icra takibine konu edilmesi nedeniyle bir şahsın iftira suçundan suçlu bulunmasına karar verdi. Ancak verilen cezanın süresine göre koşulların bulunmaması nedeniyle sanık müdafiinin duruşmalı inceleme istemi reddedildi. Dosya incelendiğinde, sanığın beraat ettiği başka bir dava dosyasının kararının kesinleşip kesinleşmediği araştırılmalı ve ayrıca menfi tespit ve istirdat talepli başka bir dava dosyasının incelenmesi gerektiği sonucuna varıldı. Hüküm fıkrasında yapılan hata nedeniyle hüküm bozuldu ve infaz aşamasında yapılacak ihtaratın detayları belirtildi. Kararda TCK'nın 267/1, 62, 50 ve 52/4 maddeleri geçmektedir. TCK 267/1, iftira suçunu düzenlerken 62. maddesi de cezalandırma hakkında belirlemeler yapmaktadır. 50. maddesi, cezaların türlerini ve seçenek yaptırımları belirlerken, 52/4 maddesi de ihtarat yapılmasını gerektirmektedir.
16. Ceza Dairesi 2016/2321 E. , 2017/323 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : İftira Hüküm : TCK"nın 267/1, 62, 50, 52/4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Hükmedilen cezanın süresine göre koşulları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMUK 318. maddesi uyarınca REDDİNE, Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1-Sanığın, yetkilisi olduğu şirket adına ciro ettiği çekin zayi olduğu ve ardından katılan tarafından icra takibine konu edildiğine dair şikayeti nedeniyle Kocaeli 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/115 E. 2012/828 K. sayılı dosyasında görülen davada katılanın kaybolmuş eşya üzerinde tasarrufta bulunmak suçundan beraatine karar verildiği, dosyanın karar tarihinde temyiz incelemesi için Yargıtayda bulunduğu anlaşılmakla; anılan dosyada verilen kararın kesinleşip kesinleşmediği araştırılıp, kesinleşmesinin beklenmesi ve ayrıca aynı uyuşmazlık nedeniyle Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/66 E. sayılı dosyasında görülen menfi tespit ve istirdat talepli dava dosyasının Yargıtay denetimine olanak sağlayacak şekilde onaylı bir örneğinin dosya içerisine getirilip incelenerek sanığın savunmasının doğruluğu araştırıldıktan sonra sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Kabul ve uygulamaya göre de; a)Hükmedilen kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında uygulanan kanun ve maddesinin TCK"nın 50/1-a ve 52/2. maddeleri yerine aynı Kanunun 50. maddesi olarak gösterilmesi, b)Seçenek yaptırım olan adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3 maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği nazara alındığında, hüküm fıkrasında TCK"nın 52/4 maddesi gereğince ihtarat yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 19.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.