Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/3791 Esas 2015/5725 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3791
Karar No: 2015/5725

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/3791 Esas 2015/5725 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2015/3791 E.  ,  2015/5725 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Giresun Aile Mahkemesi
    TARİHİ : 19/03/2013
    ESAS-KARAR NO : 2012/145-2013/145

    Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; bozulmasına dair Dairemizin 17.11.2014 gün ve 22502-22868 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü;
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir.
    Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanunun 442/3. maddesi gereğince; bu maddede gösterilen para cezasının miktarı 5252 sayılı Kanunun 4. maddesiyle artırıldığından ve aynı yasanın 7. maddesiyle; ceza, idari para cezasına dönüştürüldüğünden, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17. maddesinin 7. fıkrasıyla da idari para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yıl uygulanan miktarın, o yıl için belirlenmiş olan yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı öngörülmüş olmakla, bu suretle hesaplanan 250.60 TL. idari para cezasının ve Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 57.60 TL. ilam harcının karar düzeltme talep edene yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, oyçokluğuyla karar verildi.26.03.2015(Prş.)


    KARŞI OY YAZISI

    Aile konutu üzerinde lehine ipotek tesis edilen şirket, tacirdir. Yasal olarak basiretli hareket etmekle yükümlüdür (eTTK.m.20/2, 6102 s. TTK.m. 18/2). Bu yükümlülüğü alacağına teminat olarak gösterilen taşınmazın fiili ve hukuki durumunu bilmeyi de gerektirir. Bu özeni göstermemişse, Türk Medeni Kanununun 2/2. maddesi hükmü gereği iyiniyet iddiasında bulunamaz. Vakıa ve karinelerden kanunen iyiniyet iddiasında bulunmayarak durumu belirmiş olanın kötüniyetli olduğunun diğer tarafça ispatına da lüzum yoktur. Bu sebeple davacının, şirketin kötü niyetli olduğunu ispatlamadığının kabulü isabetli değildir. İpoteğin davacının açık rızası alınmaksızın tesis edildiği tartışmasız olduğuna göre, tacir olan ve özen yükümlülüğünü yerine getirmemiş bulunan şirketin kazanımının Türk Medeni Kanununun 1023"ncü maddesine dayanılarak korunmasını doğru bulmuyorum. Davacının bu yönlere temas eden karar düzeltme talebi haklı ve yerinde olup, kabulü ile bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesi gerekir. Bu sebeple sayın çoğunluğun kararına iştirak etmiyorum.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.