Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2009/6044 Esas 2010/1142 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı

... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair Kestel Asliye Hukuk Hâkimliğinden verilen 26.03.2009 gün ve 260/58 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:


K A R A R

Davacı ... vekili, evlilik birliği içerisinde 13.08.2002 tarihinde vekil edeninin kazanımlarıyla satın alınan 1067 parsel sayılı taşınmazın tapuda davalı adına tapuya tescil edildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL. alacağın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazın vekil edenine babasından miras olarak kalan 224 ada 1 parsel sayılı arsa vasfındaki taşınmazın satışından elde edilen para ile satın alındığını, davacının herhangi bir maddî katkısının bulunmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının sattığı miras kalan arsanın bedelinin dava konusu taşınmazın alınmasına yeteceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamalara ve dosya kapsamına göre dava, evlilik birliği içinde edinilen taşınmazın alımına katkıda bulunulduğu iddiası ile açılan edinilmiş mallara katılma alacağı isteğine ilişkindir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi; 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere( TMK.nun md. 118-395 ) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır. Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir. (Yargıtay HGK’nun 16.11.2005 tarih ve 2/673-617 sayılı kararı) Görev kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınmalıdır.
Davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, bu husus düşünülmeden Asliye Hukuk Mahkemesi olarak yargılamaya devam edilip, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görülen davacı vekilinin temyiz isteğinin kabulüyle hükmün diğer yönleri incelenmeksizin HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 18.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.