Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/163 Esas 2015/2407 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/163
Karar No: 2015/2407
Karar Tarihi: 23.02.2015

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/163 Esas 2015/2407 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, 6 adet bonodaki imzaların kendisine ait olmadığını iddia ederek icra baskısı altında ödenen 1.000 TL'nin istirdatını talep etmiştir. Mahkeme, bonolardaki imzaların davacıya ait olmadığını ve davacının borçlu olmadığına karar vermiştir. Ancak davalı lehdar olarak senetlerdeki sahteliği bilebilecek durumda olduğundan bu durumda davacıyı menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin kötü niyetle yapıldığı gerekçesiyle 4.000 TL kötü niyet tazminatı davalıdan alınarak davacıya verilmiştir. Dairemizin bozma ilamı sonrasında yerel mahkeme, dava konusu bonoların tanzim tarihlerinden eski tarihli davacı imzalarının bir konusunda uzman bilirkişiden alınacak rapor doğrultusunda incelenmesi gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, somut olayda davalı aleyhine tazminata hükmedilemeyeceği halde yazılı şekilde tazminata karar verilmesi de hatalı bulunmuştur. Mahkemece, davacının borçlu olmadığına karar verilen 5 adet senet bedelinin %20'si oranında kötüniyet tazminatının davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine hükmedilmiştir. İİK'nun 72. maddesi gereğince davacı tarafın davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti de karara bağlanmıştır.
Kanun maddeleri:
- İcra ve İflas Kanunu (İİK) 72. madde: Borçlu, icra takibinde alacağın tamamının veya bir kısmının ödenmesi için ö
19. Hukuk Dairesi         2015/163 E.  ,  2015/2407 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Dava, 6 adet bonodaki imzanın davacıya ait olmadığının tespiti ve icra baskısı altında ödenen 1.000,00 TL’nin istirdatı talebine ilişkindir.
    Davalı, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, davacının icra hukuk mahkemesinde açmış olduğu davayı kazandığı ve bonolardaki imzaların davacıya ait olmadığının tespiti ile icra takibinin iptaline karar verildiği, davalının bonoların lehdarı olup, senetlerdeki sahteliği bilebilecek durumda olduğu, davacıyı menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin kötü niyetle yapıldığı, istirdat talebinden yargılama sırasında feragat edildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 4.000,00 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 2011/11208 E., 2012/3068 K. sayılı ve 29.02.2012 tarihli bozma ilamı ile hükmün bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davacı borçlunun icra hakimliğinde açtığı davada dava konusu bonolardaki imzaların borçlu eli ürünü olmadığının kesinlik kazandığı, bu nedenle menfi tespit davasına konu edilen 5 adet bonodan dolayı İİK"nun 72. maddesi gereğince davacı tarafın davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti gerektiği ve İİK"nun 72. maddesindeki kötüniyet tazminatı koşullarının somut olayda gerçekleştiği, davacının 1.000,00 -TL bedelli ve 30.06.2009 vade tarihli senede yönelik istirdat talebinden vazgeçtiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile davacının dava konusu 5 adet bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine, 30.06.2009 vade tarihli ve 1.000,00 -TL bedelli senet yönünden talebin reddine, borçlu olunmadığına karar verilen 5 adet senet bedelinin %20"si oranında kötüniyet tazminatının davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    a- Hükmüne uyulan bozma ilamında icra mahkemesince alınan raporun hükme esas alınamayacağı açıkça belirtilmiş olup, yerel mahkeme yönünden kesin hüküm oluşturmayan ve bağlayıcı bulunmayan İcra Hukuk Mahkemesi"nce aldırılan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında isabetsiz olup, bu durumda mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda dava konusu bonoların tanzim tarihlerinden eski tarihli davacı imzalarının toplanarak, sözkonusu imzalar üzerinde konusunda uzman bilirkişiden alınacak rapor doğrultusunda bir karar verilmesi gerekmektedir.
    b- Diğer yandan bozma ilamında, açıkça somut olaya göre davalı aleyhine tazminata hükmedilemeyeceği belirtildiği halde, herhangi bir gerekçe gösterilmeden yazılı şekilde tazminata karar verilmesi de isabetsizdir.
    c- 6100 sayılı HMK"nun 266/1. maddesinde ""hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamayacağı"" düzenlenmiş olup, avukat bilirkişiden hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan Yargıtay bozma ilamının yorumlanması konusunda rapor alınması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (a), (b) ve (c) bentlerinde açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.