20. Hukuk Dairesi 2017/7349 E. , 2020/244 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : Tapu Kadastro Müdürlüğü-...
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2007 yılında yapılan kadastro sırasında Karadere köyü 207 ada 3 parsel sayılı, 19446,10 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 19.11.1998 tarih ve 3 sıra nolu tapu kaydı uygulanarak tarla vasfıyla davalı ... adına tespit edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, dava konusu taşınmazın kısmen kesinleşmiş orman tahdit alanında kaldığını ileri sürerek kadastro mahkemesine dava açmış, kadastro mahkemesi görevsizlik kararı vererek dosyayı genel mahkemeye göndermiş, taşınmazın tapuya tescili de görevsizlik kararının kesinleşmesi sonrasında yapılmıştır.
Mahkemece, davalı ...’a karşı açılan davanın esastan, Kadastro Genel Müdürlüğüne yöneltilen davanın ise husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 23.11.2015 tarihli, 2015/11736- 2015/11604 E.-K. sayılı kararla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma kararında ‘‘Mahkemece, taşınmazın kesinleşmiş tahdit sınırları dışında kaldığı gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verilmişse de yapılan inceleme ve araştırma yetersizdir. Şöyle ki; dosya kapsamında yer alan orman tahdit haritası davalı taşınmazın bulunduğu yere ait olmayıp Dairemizin 02.12.2013 ve 13.04.2015 tarihli iade kararları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneğinin dosya kapsamına getirilmesi istenilmiş ise de eksiklik mahkemece giderilememiştir.
Davacı ... Yönetimi, taşınmazın kısmen kesinleşmiş tahdit sınırları içinde kaldığı iddiasıyla dava açtığına göre taşınmazın tahdit haritasındaki konumunun tespit edilmesi gerekli olup dosya kapsamında yer alan tahdit haritası davalı taşınmazın bulunduğu yere ait olmadığından hükme esas rapor içeriği denetlenememektedir. Denetime elverişsiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; mahkemece, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapıldığı anlaşılan orman tahdidinde taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir, 115, 114, 113, 112, 218, 217, 216 ve 215 nolu orman tahdit sınır noktaları görülecek biçimde onaylı orman tahdit harita örneğinin dosyaya getirilmesi sonrasında önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu ve fen memurundan oluşturulacak iki kişilik bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde
zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmeli ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.’’ gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davalı ...’a karşı açılan davanın esastan, Kadastro Genel Müdürlüğüne yöneltilen davanın ise husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesine göre açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanun gereğince yapılıp 1969 yılında kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 6831 sayılı Kanunun 1744 ve 3302 sayılı kanunlar ile değişik 2. maddesi gereğince yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulamaları vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli 207 ada 3 parsel sayılı taşınmazın orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 7139 sayılı Kanununun 33. maddesi uyarınca Orman Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına 21/01/2020 günü oy birliği ile karar verildi.