11. Ceza Dairesi Esas No: 2015/5810 Karar No: 2017/4414 Karar Tarihi: 12.06.2017
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/5810 Esas 2017/4414 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın kendisini sahte bir isimle tanıtması sonrası gerçek kimliğinin tespit edilmesiyle oluşan olayda, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçunun unsurları oluşmadığı ve eylemin \"kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunma\" kabahatini oluşturduğu belirtilmiştir. Bu nedenle, mahkumiyet hükmü bozulmuş ve sanık hakkında idari para cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Adalet sistemi hukukun üstünlüğüne ve etik değerlere saygı gösterir ve bu nedenle suç işleyenler hakkında da adil bir şekilde karar verir. Kanun maddeleri şöyledir: \"5326 sayılı Kabahatler Kanunu madde 40/1\", \"5320 sayılı Kanun madde 8/1\" ve \"1412 sayılı CMUK madde 321, 322 ve Kabahatler Kanunu madde 24\".
11. Ceza Dairesi 2015/5810 E. , 2017/4414 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan HÜKÜM : Mahkumiyet
Olay günü şüphe üzerine durdurulan sanığın görevlilere kendisini "Sezer Namlı" ismi ile tanıttığı, ancak yapılan kontrolde henüz herhangi bir tutanak düzenlenmeden önce gerçek kimliğinin tespit edildiği ve tutanakların gerçek kimlik bilgilerine göre tanzim edildiği anlaşılmakla; üzerine atılı "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak" suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı, eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40/1. madde ve fıkrasında düzenlenen "kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunma" kabahatini oluşturduğunun gözetilmemesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak sanığın lehine bulunan ve eylemine uyan 5326 sayılı Yasanın 40/1. maddesinde öngörülen idari para cezasının miktarına göre 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 20/2-c maddesinde yazılı soruşturma zamanaşımının, eylemin gerçekleştiği 07.01.2013 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK’nın 322 ve Kabahatler Kanununun 24. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan, Kabahatler Kanununun 20/1. maddesi uyarınca sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 12.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.