Resmi belgede sahtecilik - başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/3017 Esas 2017/4628 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3017
Karar No: 2017/4628
Karar Tarihi: 15.06.2017

Resmi belgede sahtecilik - başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/3017 Esas 2017/4628 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından açılan bir davada, sanıkların başkasına ait kimlik bilgilerini kullanarak sahte sürücü belgeleri aldıkları ve resmi belgede sahtecilik suçu işledikleri gerekçesiyle mahkum oldukları belirtilmiştir. Ancak, suç tarihi itibariyle yürürlükte olan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddelerinin yargılamaya etkisi göz ardı edilerek verilen kararlar bozulmuştur. Sanıkların bazılarına yalan beyan suçu ve sahte harç makbuzu düzenlemek suçundan da hüküm verilmiştir. Kanun maddeleri olarak; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7, 53 ve 350. maddeleri ile 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddesi, 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddeleri, ve 5271 sayılı Kanun'un 223/8. maddesi belirtilmiştir. Ayrıca Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
11. Ceza Dairesi         2017/3017 E.  ,  2017/4628 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    I- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında, ... adına sahte sürücü belgesi almak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Suça konu sürücü belgesinin ele geçmemesi, sanık ...’in savcılıkta, Fransa devletinde kullandığı sürücü belgesi nedeniyle, suça konu sürücü belgesinin Fransa devleti tarafından alındığını savunması, ...’e ait sürücü belgesi dosyasında, Fransa Büyükelçiliği tarafından yazılan 27.04.2005 tarihli yazıda sanığın suça konu sürücü belgesini Fransız sürücü belgesi ile tebdil etmek istediğine ilişkin yazısı karşısında, suç tarihinin en aleyhe 27.04.2005 olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü uyarınca; sanıklara yüklenen suç tarihi itibariyle yürürlükte olan 765 sayılı TCK"nın 350. maddesinde yazılı "sürücü belgesinde sahtecilik" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 27.04.2005 tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı, sanık ... ve diğer sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanıklar hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı Kanun"un 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
    II - Sanıklar ... ve ... hakkında, ...’nin yalan beyan suçuna iştirak; ... ve ... hakkında, ... adına sahte sürücü belgesi almak; ... ve ... hakkında, ... adına sahte sürücü belgesi almak; yine ... ve ... hakkında, ... adına sahte sürücü belgesi almak; ... hakkında, ... adına sahte harç makbuzu düzenlemek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Sanık ...’nün mahkemeye bildirdiği ve bilinen son adresi olan yurtdışı adresine gerekçeli karar tebliği yapılmadan, belirtilen adrese yapılan tebliğin usulsüz olduğu anlaşılmakla sanık ... müdafiinin temyizinin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı arttırıcı ve azaltıcı sebeplerin derecesi takdir kılınmış ve incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık ... ve diğer sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 15.06.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.