18. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/22660 Karar No: 2015/11737 Karar Tarihi: 02.07.2015
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/22660 Esas 2015/11737 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, Kamulaştırma Yasası uyarınca taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescilini talep etmiştir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiş ancak karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay, temyiz isteminin süresi içinde olduğunu belirlemiş ve bütün dosya kağıtlarını okuyup gereği düşünüldükten sonra sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı hüküme bağlamıştır. Ancak, bilirkişi raporu kavaklık hesabı yönü ile hüküm kurmaya yeterli bulunmamıştır. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre, kapama kavaklığa değer biçilirken, kavakların bir yılda kesime gelmeyeceği göz önünde tutularak, öncelikle kaç yılda kesim çağına geleceği resmi verilere dayanılmak suretiyle tespit edilip kesim çağında elde edilecek gelir belirlenmelidir. Dosyadaki belgelerde bu esasa uyulmadığı için ek rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece banka hesabına yatırılan kamulaştırma bedelinden dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bitiminden karar tarihine
18. Hukuk Dairesi 2014/22660 E. , 2015/11737 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca,...parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve duruşma isteminin miktar yönünden reddine karar verildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 1-Mahkemece dava konusu taşınmazı kapama karışık meyve bahçesi olarak değerlendiren bilirkişi raporu kavaklık hesabı yönü ile hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre; kapama kavaklığa değer biçilirken, kavakların bir yılda kesime gelmeyeceği gözönünde tutularak, öncelikle kaç yılda kesim çağına geleceği resmi verilere dayanılmak suretiyle tespit edilip kesim çağında elde edilecek brüt gelir de yine bu veriler doğrultusunda belirlenerek bundan kavakların kesim çağına kadar geçecek süre içindeki masrafları (üretim giderleri) düşüldükten sonra elde edilen bedel kesim yılına bölünmek suretiyle dekar başına elde edilecek yıllık net gelir bulunmalı, bu net gelire de kapitalizasyon faizi uygulanarak (tarım arazisi formülü uyarınca) kapama kavaklığın kamulaştırma bedeli tespit edilmelidir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda, taşınmazın kapama kavaklık olarak kabul edilen kısmına değer biçilirken yukarıda açıklanan esaslara uyulmadığı, bunun dışında gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden kavağın brüt gelir hesabına ait resmi veriler getirtilerek raporun denetlenmediği görülmektedir. Bu itibarla, öncelikle dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede kavak ağaçlarının kaç yılda kesime geleceğinin ve kesim çağına gelmiş kavaklıktan ../... 2014/22660-2015/11737 -2-
dekar başına elde edilecek kereste miktarı ile bir m³ kavak kerestesinin değerlendirme tarihindeki satış fiyatının ve kesim yaşına kadar yapılacak üretim giderlerinin ilgili resmi kuruluşlardan (gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğü ile gıda, tarım ve hayvancılık il müdürlüğünden ve gerektiğinde diğer ilgili kuruluşlardan, örneğin;... sorularak saptanması, bu veriler esas alınmak suretiyle taşınmazın kapama kavaklık olarak kamulaştırma bedelinin tespit edilmesi için bilirkişi kurulundan ek rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden yetersiz araştırma ve eksik inceleme ile hesaplama yapılan rapora itibarla karar verilmesi , 2-Mahkemece tespit edilen ve davalı adına banka hesabına yatırtılan kamulaştırma bedelinin hükümle birlikte davalıya ödenmesine karar verildiğinden, dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bitiminden karar tarihine kadar faize hükmedilmesi gerekirken faizin bitiş tarihi gösterilmeyerek bu hususta hataya düşülmesi, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.07.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.