23. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/6214 Karar No: 2015/7306 Karar Tarihi: 13.11.2015
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/6214 Esas 2015/7306 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2014/6214 E. , 2015/7306 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 17/04/2014 NUMARASI : 2013/41-2014/193
Taraflar arasındaki sözleşmenin uyarlanması, nama ifaya izin davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacılar ile birleşen davada davacılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, asıl ve birleşen davada,taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, ancak davalı yüklenicinin, süresi dolduğu halde inşaatı eksik bıraktığını ileri sürerek, nama ifaya izin ve davalıya kalması gereken iki adet bağımsız bölümün satışına izin ve yetki verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, mücbir sebepler olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yargılama sırasında davacılardan K.. Ö.."ın vefat ettiği ancak mirasçılarından Serpil"in davada taraf olarak yer almasının sağlanamadığı gibi olurunun da alınmadığı, nama ifaya izin davasında tüm arsa sahiplerince dava açılması gerektiği gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılardan K.. Ö.. yargılama sırasında vefat etmiştir. Bu durumda, davacılar vekiline K.. Ö.."ın tüm mirasçılarından vekaletname alarak dosyaya ibraz etmesi veya davacıya mehil verilerek terekeye temsilci tayin ettirildikten sonra temsilcinin veya temsilcinin vereceği vekaletname ile vekil huzuru ile davaya devam edilmesi gerekirken eksik taraf teşkili ile yargılamaya devam edilerek hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Bunun yanında, dava, 6098 sayılı TBK"nun 113. (818 sayılı BK. md. 97) maddesine dayalı nama ifaya izin istemine ilişkindir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, nama ifaya izin talebinin somut olayın özelliği gerektirmedikçe tüm arsa sahiplerince talep edilmesine gerek bulunmamaktadır. Bu itibarla, paylı taşınmazlarda, uyuşmazlığın mahiyeti gerektirmedikçe herhangi bir paydaş arsa sahibinin nama ifaya izin talep etmemesi zorunlu dava arkadaşıymış gibi değerlendirilerek bu sebeple davanın usulden reddi doğru olmamıştır. İzah edilen sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.