Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/6256 Esas 2015/3064 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6256
Karar No: 2015/3064
Karar Tarihi: 05.03.2015

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/6256 Esas 2015/3064 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2014/6256 E.  ,  2015/3064 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı, davalı vekilince de duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan gelen olmadığından, onların yokluğunda duruşmaya başlanarak ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine çeke dayalı takip başlattığını, takibe konu çekin gerçek bir borcu yansıtmadığını, zira müvekkili ile davalının “enişte-kayın”olup, ... Tarım Ürün.Tic.ve san.Ltd.Şti.nin yarı yarıya ortakları iken 22.01.2006 tarihinde müvekkilinin şirketten fiilen ayrıldığını, 06.06.2011 tarihinde ise resmi olarak şirketteki hisselerini devrettiğini, dava konusu çekin 22.01.2006 tarihinden önce davalının eline boş olarak hırsızlıkla ve hile ile geçtiğini, dava konusu çekin bulunduğu çek koçanının tamamının 22.01.2006’dan önce ortaklık hesabında kullanıldığını, dava konusu çekin şirket borçları için kullanılmak üzere boş ve imzalı olarak hazırlanan çeklerden olduğunu, davalının bu çeki çaldığını ve kim tarafından doldurulduğu belli olmasın diye daktilo ile boş kısımlarını doldurduğunu belirterek, müvekkilinin takibe konu senet nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, çekin iptaline ve % 40 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasındaki şirket ortaklığının dava ile ilgisi olmadığını, çekin yasal unsurlarının tam ve muteber olduğunu, müvekkilinin alacağını talep ettiğini, tanık dinlenmesine muvafakat etmediklerini bildirerek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan delillere göre, dava konusu çekin 1996 yılına ait olup, sıralı çeklerin en son ödemesinin 2005 yılında yapıldığı, çekin daktilo ile doldurulduğu, elden borç para verildiği yolundaki davalı savunmasını kanıtlayacak yazılı bir belge sunulmadığı, çek miktarı kadar bir paranın elden çıkışına dair banka kaydı ya da benzer bir belge ibraz edilmediği, davanın ispat edildiği gerekçeleriyle davanın kabulüne, davacının dava konusu çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespiti ile çekin iptaline, olayın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle de davacının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Çek bir ödeme vasıtası olup, kural olarak mevcut bir borcun tediyesi (tasfiyesi) amacıyla verildiğinin kabulü gerekir. Bu karinenin aksini iddia edenin bu yöndeki iddiasını yazılı ve usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerekir. Bu durumda mahkemece ispat külfetinin davacı yanda olduğu gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu ispat külfetinin davalıya yüklenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 05.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.