5. Hukuk Dairesi 2020/7875 E. , 2020/11720 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkilinin ... ... .... isimli sitede ... numaralı, ...-... isimli villanın 99 yıl süreli devre mülk sahibi olduğunu, bu hak sahipliğinin tapuya kira sözleşmesi olarak şerh edildiğini, davalı şirketin davaya konu taşınmazı ihale ile satın aldığını ve satın aldıktan sonra aidatı 800,00 TL olarak belirlediğini, müvekkilinin davalı şirketin belirlemiş olduğu yıllık 9.600,00 TL aidat bedelinin tamamını ödediğini, ancak asıl borç olan 1.700,00 TL"nin, 9.600,00 TL"lik aidat bedelinden mahsubu gerektiğini, bakiye 7.900,00 TL için borçlu olmadıklarını beyan ederek; aylık aidat miktarının tespiti ile ödenmiş olan fazla miktardan şimdilik 5.000,00 TL"nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmün temyizi üzerine Yargıtay (kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 24/01/2018 gün ve 2017/1149 E.- 2018/472 K. sayılı ilamı ile, 14.08.2003 tarihli sözleşmesinin “yıllık katılım payları kiracı temsilcilerinin ve yönetimin katılımıyla ve müştereken çalışma ile tespit edilir" düzenlemesini içerdiği, aksi iddia edilmediğine ve iptal edilmediğine göre yapılan sözleşmelerin halen geçerli olduğu, bu kapsamda; taraflar arasındaki sözleşme, muhasebe kayıtları, yapılan tahsilatlar bütün halinde bilirkişiye incelettirilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkeme bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, “Davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile; 131,00 TL alacağın ödeme tarihi olan 28/06/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine” karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de gereği yerine getirilmemiştir.
Kira sözleşmesinin halen geçerli olduğu ve sözleşmede yıllık katılım paylarının, diğer bir deyiş ile ortak gider aidatının kiracı temsilcileri ile yönetimin birlikte tespit edeceğinin düzenlendiği, davalının tek taraflı aidat belirlediği ve uyuşmazlığın bu husustan kaynaklandığı anlaşılmaktadır. O halde bozma ilamında belirtildiği üzere, sitenin dava konusu dönemi kapsayan bütün muhasebe, gelir gider kayıtlarını içerir işletme defterleri dosya içerisine alınarak, site yönetim planında belirlenen gider paylaşımına göre davacının dava konusu döneme ilişkin ortak gider borcu ve aynı döneme ilişkin ödemeleri, konusunda uzman bilirkişi marifetiyle tespit ettirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 23/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.