13. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/26517 Karar No: 2019/1650 Karar Tarihi: 12.02.2019
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/26517 Esas 2019/1650 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2016/26517 E. , 2019/1650 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile arasında imzalanmış olan 04/04/2013 tarihli sözleşme ile o tarihte yapımı sürmekte olan triplex meskenin satın alınması için anlaşıldığını, taşınmazın teslim edildiği günden itibaren konut içinde ayıpların olduğun ortaya çıktığını, bu ayıpların giderilmesi için 09.11.2015 tarihinde karşı tarafa ihtarname tebliğ edildiğini ancak yine bir sonuç alınamadığını, bu sebeple taşınmazdaki eksik ve hatalı imalatların ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 2015/5 D.iş sayılı dosyası ile tespit edildiğini, belirtilen nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 4.193,40 TL nin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacının taşınmaza yerleşme tarihinin 24/02/2014 olduğunu, bunun tutanakla tespit edildiğini, tarih itibariyle 4077 sayılı TKHK’nun uygulanması gerektiğini dolayısıyla md 4/2ye göre malı teslim almasında itibaren 30 gün içinde açıp ayıbı bildirmesinin gerektiğini ancak söz konusu resmi ihbarın 2015 yılında yapıldığının bu sebeplerle davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Sözleşmenin tanzim tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4077 sayılı TKHK.’nun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Mahkemece, her ne kadar dava konusu villanın satıcı tarafından alıcıya 24/02/2014 tarihinde teslim edildiğine dair teslim tutanağı düzenlenmiş ise de, teslim tutanağında da bir kısım eksikliklerin bulunduğunun belirtildiği, tüm bu deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından dava konusu villaya 2014 yılı ekim-kasım aylarında taşındığı, bu tarih itibariyle 6502 SY"nın geçerli olduğu, bu yasa da tüketici yönünden açık ayıplara yönelik bir ihbar süre yükümlülüğü bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin süresinde ihbar yapılmadığından bahisle davanın reddi talebinin reddine karar verdiği görülmüştür. Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacı tarafından sunulan ve davalının imzasını ihtiva etmeyen tutanak davalının inkar etmesi sonucu davalıyı bağlamaz. Ayrıca her uyuşmazlık sözleşmenin tanzim tarihindeki yasa kurallarına göre çözümlenir. Bu durumda taraflardan sözleşmedeki ve dava dilekçesindeki delillerin celbi ile teslim konusunda teslimle ilgili tüm delil ve belgeler getirtilip, gerek görülmesi halinde mahkemece, anılan hususlarda bilirkişi heyetinden açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebepler gereğince temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.