20. Hukuk Dairesi 2017/3436 E. , 2017/8812 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;... ili, ... ilçesi,... mevkiindeki sitede yönetici ..."ın 14/11/2011 tarihli ...4. Noterliğinin 21386 yevmiye nolu ihtarı ile istifa ettiğini, istifa eden yöneticinin aynı zamanda davalı Villa ve Yat İşletmeciliği Turizm Ltd. Şti"nin şirket ortağı ve yetkilisi olduğunu, müvekkili ile müstafi yönetici arasında devir protokolünün düzenlendiğini, protokolde belirtilen defter ve kayıtların müvekkili olan yöneticiye devredildiğini, müstafi site yöneticisi ile müvekkili site yöneticisi ve muhasebeci... ..."un imzaları ile kabul ve tasdik ettikleri 15/11/2011 tarihli hesap tablosu ile sitenin alacak ve borç hesaplarının listesini müvekkiline teslim ettiklerini, site alacak ve borç hesap tablosunda davalı şirketin alacaklı siteye 71.878,68.-TL borcunun bulunduğunun tespit edildiğini, bu alacağın tahsili için davalı borçlu aleyhine ... 2. İcra Müdürlüğünün 2012/1155 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının vekili aracılığıyla takibe konu borcun tümüne ve yetkiye itiraz ettiğini, borçlunun itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davacının davalının yararlandığı taşınmazları bildirmediği, taşınmazlara ilişkin kullanımların başlangıç ve bitiş tarihleri ile süresini, işlemiş faiz tutarını belgelendiremediği gerekçesiyle davacının ispatlanamayan davasının reddine, davacı hakkında asıl alacak üzerinden (icra takip tarihinde yürürlükte olan) % 40 icra inkar tazminatı (28.751,47.-TL) hükmedilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece eksik inceleme ile karar verilmiştir. Davacı vekili 29.01.2013 tarihli beyanında dava konusu edilen alacağın aidat, elektrik ve su borçlarından oluştuğunu; mahkemece davanın reddine karar verilmesinin ardından temyiz dilekçesinde ise davalı tarafın kullandığı taşınmazlara ait ortak giderlerin eldeki davanın konusu olmadığını, bu giderlerin mahkemenin 2013/310 esasına kayıtlı davada dava konusu olduğunu, eldeki davadaki hukuksal dayanaklarının 15.11.2011 tarihli devir teslim tutanağı olduğunu belirtmiştir. Mahkemece, takibe konu 15.11.2011 tarihli devir teslim tutanağındaki 71.878,68.-TL’nin hangi alacak kalemlerinden oluştuğu davacı tarafa açıklatılıp alacak kalemleri tespit edildikten ve tahsilde tekerrür olmaması açısından mahkemenin 2013/310 E. - 2015/7 K. sayılı dosyası da dosya arasına alınarak gereken değerlendirme yapıldıktan sonra, gerek davacı site yönetiminin gerekse davalı şirketin defterlerinde inceleme yapılarak varsa davalının borçlu olduğu miktar tespit edilmeli ve ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Kabule göre de, İ.İ.K.’nin 67/2. maddesinde itirazın iptali davasında alacaklının takibinde haksız ve kötü niyetli olması halinde alacaklı aleyhine tazminata hükmedileceğini hükme bağlanmıştır. Anılan Kanun hükmü uyarınca borçlu davalı lehine tazminata hükmedilebilmesi için davacı alacaklı tarafından yapılan icra takibinin haksız olmasının yanı sıra takibin kötü niyetle yapılması da şarttır. Eldeki davada, davacı, elindeki bir belgeye dayanarak takip yaptığından davacının kötüniyetli olduğu söylenemez. Hal böyle olunca, davacı aleyhine tazminata hükmolunmuş olması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 02/11/2017 günü oy birliği ile karar verildi.