14. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/4904 Karar No: 2017/9518 Karar Tarihi: 19.12.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/4904 Esas 2017/9518 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2017/4904 E. , 2017/9518 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.11.2013 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ..., vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davalılar miras bırakanı...ile davacı arasında ... Noterliğinin 22.03.2011 tarih ve 777 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ile dava konusu 577 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 hissenin davacıya satışının vaadedilerek taşınmazın fiilen teslim alındığını, davalı tarafça tapuda devrin yapılmadığını belirterek davalılar adına olan 1/2 payın iptali ile davacı adına tescilini istemiştir. Davalılar vekili, satış vaadi sözleşmesindeki gerçek iradenin satış olmadığını, davacı tarafa olan 22.000,00 TL borç karşılığı, sözleşmenin teminat amaçlı yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olaya gelince; davalı taraf satış vaadi sözleşmesinin dava konusu taşınmazdaki payın devrine ilişkin olmayıp esasında borç karşılığı teminat amaçlı yapıldığını savunmuştur. Davalıların yazılı delili olmasa da bu savunmasının yemin (HMK m. 225 v.d.) deliliyle de ispat edilmesi mümkündür. Davalıların yemin deliline dayanması halinde mahkemece davalıya bu hakkının hatırlatılması gerekir. Davaya konu olayda davalı taraf açıkça yemin deliline dayanmış olduğundan kendisine bu hakkı hatırlatılmalı, sonucuna uygun bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, davalılara yukarıda belirtildiği şekilde savunmasını ispat imkanı verilmeden yazılı olduğu şekilde davanın kabulü doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içine karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.12.2017 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanması görüşündeyim. Sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşüne katılmıyorum. 19.12.2017