16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/4678 Karar No: 2019/8200 Karar Tarihi: 23.12.2019
Silahlı terör örgütüne üye olmak - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/4678 Esas 2019/8200 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Manisa 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği karar sonrası yapılan temyiz başvurusu sonucunda, Bölge Adliye Mahkemesi'nin verdiği hükümde, sanığın Bylock kullanıcısı olduğunu belirten ayrıntılı tutanağın dosyaya gelmemesi sonuca etkili olmadığı belirtilmiştir. Tüm delillerin suçun sübutu için yeterli olduğu görülerek, hüküm sanığın örgüt üyeliği suçundan mahkumiyetine yönelik olarak verilmiştir. Ancak, örgüt mensubu olduğu kararına varılan sanık hakkında tekerrür uygulaması yapılması gerektiğine ilişkin bir düzenleme yer almamasına rağmen TCK'nın 58/9. maddesi uyarınca tekerrür uygulanması gerektiği belirtilerek hüküm tesisi edilmiştir. Bu gerekçeyle, hükmün bozulması kararlaştırılmış ve sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hüküm düzeltilerek onaylanmıştır. Kanun maddeleri; TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 53, 58/9, 62, 63. maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2019/4678 E. , 2019/8200 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi İlk Derece Mahkemesi : Manisa 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.09.2018 tarih ve 2018/579-2018/618 sayılı kararı Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmak Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53, 58/9, 62, 63. maddeleri gereğince sanığın mahkumiyetine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Tüm dosya kapsamı gözetilerek diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanığın bylock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine ancak; Örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında doğrudan TCK’nın 58/9. maddesi uyarınca tekerrür uygulanması gerektiği gözetilmeksizin, anılan maddenin atıf maddesi olarak belirtilmesiyle yazılı şekilde TCK 58/6. maddesi gereğince hüküm tesisi, Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5271 sayılı CMK"nın 302. maddesi gereğince BOZULMASI, ancak bu aykırılık aynı Kanunun 303/1-c maddesi gereğince yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; ilk derece mahkemesince verilen hükmün tekerrür uygulamasına dair kısmından "delaletiyle 58/6 maddesi" ibaresinin çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Manisa 4. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.