19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/12064 Karar No: 2016/14112 Karar Tarihi: 31.10.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/12064 Esas 2016/14112 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Taraflar arasındaki ihtiyati hacze itiraz talebinin incelenmesi hakkında verilen kararda, ihtiyati haciz talebinin kabul edildiği ancak itiraz eden tarafın bu karara itiraz ettiği görülmüştür. İtiraz eden tarafın, çek nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığını, sözleşmenin hatalı ve hileli olduğunu, kefaletnameyi farkında olmadan imzaladığını belirtmiş ve ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Ancak mahkeme, İİK’nun 265. maddesinde belirtilen ihtiyati hacze itiraz sebeplerinin sınırlı olduğunu ve itiraz eden tarafın bu hususta bir itirazda bulunmadığını belirterek itirazın reddine karar vermiştir. Kararda İİK’nun 265. maddesi ve 257. maddesi gözetilerek ihtiyati haciz kararı verildiği belirtilmiştir.
19. Hukuk Dairesi 2016/12064 E. , 2016/14112 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi ( Tic. Mah. Sıf. )
Taraflar arasındaki ihtiyati hacze itiraz talebinin incelenmesi hakkında kararda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde itiraz eden vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - İhtiyati haciz isteyen vekili, talep dışı ... Tarım... Ltd. Şti. ile, müvekkili arasında imzalanan sözleşmelerde borçluların müşterek ve müteselsil kefil ve borçlu olduklarını asıl, borçlu hakkında yapılan takipten sonuç alınamadığını, borçlu firmanın 114.000 TL bedelli çekinin de ödenmeyeceğinin belli olduğunu, müteselsil kefil olan borçluların borçlu şirketin ortakları olduğunu ileri sürerek ihtiyati haciz isteminde bulunmuş, mahkemece ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden ..., çek nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığını, sözleşmenin hatalı ve hileli bir sözleşme olduğunu, kefaletnameyi farkında olmadan iradesi dışında imzalayınca itirazı üzerine 2013 yılında hazırlanan ilk sözleşmenin iptal edildiğini ve kefaletinin sona erdiğini, sonradan 2014 yılında yapılan sözleşmede ise kefilliğinin bulunmadığını ileri sürerek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece, İİK’nun 265. maddesinde ihtiyati hacze itiraz sebeplerinin sınırlı olarak sayıldığı, İİK’nun 257. maddesi gözetilerek ihtiyati haciz kararı verildiği, itiraz eden tarafından bu hususta herhangi bir itiraz olmadığı, itiraz edenin itiraz sebeplerinin ayrı bir dava olacağı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiş, karar itiraz eden vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, itiraz eden vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 31/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.