Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/2574 Esas 2019/6372 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/2574
Karar No: 2019/6372
Karar Tarihi: 20.05.2019

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/2574 Esas 2019/6372 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan mahkum edilmiş, hükmün açıklanması geri bırakılmış ve 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmuştur. Ancak, sanık denetim süresi içinde resmi belgede sahtecilik suçu işlemiştir ve mahkum edilmiştir. İhbardan sonra dosya yeniden ele alınarak önceki hüküm açıklanmıştır. Temyiz edilen kararda, hüküm açıklanması koşullarının oluştuğuna yönelik tartışma geçerli deliller tartışılmaksızın yapılmıştır. Bu nedenle, karar kanuna aykırıdır ve hükmün isteme aykırı olarak bozulması gerekmektedir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141 ve 5271 sayılı CMK'nın 34. maddeleri uyarınca gerekçeli karar zorunludur. Ayrıca, Ceza Muhakemesi Kanununun 230. maddesi uyarınca hüküm gerekçesinde suç oluşturan eylemin gösterilmesi, cezanın belirlenmesi ve dayanakların gösterilmesi gerekmektedir.
12. Ceza Dairesi         2019/2574 E.  ,  2019/6372 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
    Hüküm : CMK"nın 231/11 maddesi uyarınca hükmün açıklanmasıyla;
    TCK"nın 179/3-2, 62/1, 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, TCK"nın 179/3-2, 62. maddeleri gereğince 2 ay 15 gün gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Bodrum (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 06/03/2014 tarihli ve 2013/860 esas, 2014/19 karar sayılı kararının 08/04/2014 tarihinde kesinleşmesine müteakip sanığın denetim süresi içinde 10/06/2015 tarihinde TCK"nın 204/1 maddesinde düzenlenen hali ile resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği ve Aydın 5. Asliye Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 08/04/2016 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Bodrum 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/06/2016 tarihli ve 2016/345 Esas, 2016/490 Karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141 ve 5271 sayılı CMK’nın 34. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının, karşı oy da dahil olmak üzere gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Hükmün gerekçeyi ihtiva etmemesi ise 1412 sayılı Kanunun 308/7 ve 5271 sayılı CMK’nın 289/1-g bendi uyarınca hukuka kesin aykırılık halini oluşturacaktır. Ayrıca Ceza Muhakemesi Kanununun 230. maddesi uyarınca, hükmün gerekçesinde, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, bunun nitelendirmesinin yapılması, Ceza Kanununda öngörülen sıra ve esaslara göre cezanın ve ayrıca cezaya mahkûmiyet yerine veya yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbirinin belirlenmesi, cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine ya da ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususa ilişkin istemlerin kabul veya reddine dair dayanakların gösterilmesi zorunludur. Gerekçe, hükmün dayanaklarının, akla, hukuka ve dosya içeriğine uygun açıklamasıdır. Bu nedenle, gerekçede hükme esas alınan veya reddedilen bilgi ve belgelerin belirtilmesi ve bunun dayanaklarının gösterilmesi, bu dayanakların da, geçerli, yeterli ve yasal olması gerekmektedir. Bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmakta olup, incelenen dosya kapsamında; bu ilkelere uyulmadan sanığa atılı suçun ne olduğu ve sübut delilleri irdelenmeksizin yalnızca hükmün açıklanmasının koşullarının oluştuğuna yönelik tartışma içerir ancak delil tartışılması içermeyen kararla gerekçesiz olarak yazılı şekilde hükmün kurulması;
    Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 20/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.