14. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/26 Karar No: 2017/2651 Karar Tarihi: 03.04.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/26 Esas 2017/2651 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2017/26 E. , 2017/2651 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 05.12.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 19.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Dairemizin 14.11.2016 günlü mahalline iade kararı sonrası dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ....’ın 634 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak 28.03.1988 tarihinde davalı ... .. aleyhinde... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 1988/279 Esas sayılı dosyasında şufa davası açtığını, davacıların murisi tarafından, davalının satın aldığı taşınmaz hissesine ait bedelin mahkeme veznesine yatırıldığını, yapılan yargılama sonucunda taşınmazın davalı adına olan 1/2 hissesinin iptali ile davacı ... oğlu .... adına tesciline karar verildiğini, murisin davasını vekil ile takip ettiğini, aradan geçen zamanda vekil ile müvekkil arasındaki iletişimsizlik nedeniyle davanın akıbetinin belli olmadığını, müvekkillerinin bu durumu muris ..."ın ölümünden sonra fark etmeleri üzerine işbu davayı açtıklarını belirterek, davaya konu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı müvekkilleri adına miras payları oranında tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, aynı konuda daha önceden dava açıldığından ve hüküm henüz kesinleşmediğinden davanın HMK 114/1-ı ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dosya kapsamına göre ...Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 20.09.1988 tarihli, 1988/279-838 sayılı dosyanın kesinleşip kesinleşmediği, derdest olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Mahkemece bu hususlar özenle araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.