Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2018/412 Esas 2018/934 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2018/412
Karar No: 2018/934
Karar Tarihi: 18.04.2018

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2018/412 Esas 2018/934 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Fethiye İcra Hukuk Mahkemesi tarafından verilen bir karara, şikayetçi vekili tarafından Yargıtay'a başvurulmuştur. Yargıtay, ilk verilen kararı bozmuş ve yeniden yapılan yargılama sonucunda, mahkemenin önceki kararda direnmesi üzerine konu, Hukuk Genel Kurulu tarafından değerlendirilmiştir.
Mahkeme kararlarında hüküm sonucuna ait herhangi bir söz tekrarlanmadan, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekmektedir. Ayrıca, bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini yitirdiğinden ona atıf yaparak hüküm tesisinin yukarıdaki kurallara uygun düşmeyeceği açıktır.
Somut olaya gelince; mahkemece kısa kararda yukarıdaki mevzuata uygun hüküm fıkrası oluşturulmamış, sadece karara direnildiği belirtilmiştir. Taraflara yüklenen borç ve tanınan hakın sıra numarası altında açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar kurulmamıştır.
Sonuç olarak, mahkemenin yeni bir kısa karar ve gerekçeli karar oluşturması gerekmektedir. Mahkemenin, usulün öngördüğü niteliklere haiz bulunmayan kısa kararı uygun kabul edilemez.
Kanun maddeleri:
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesi:
Hukuk Genel Kurulu         2018/412 E.  ,  2018/934 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki "şikayet" isteminden dolayı yapılan yargılama sonunda; Fethiye İcra Hukuk Mahkemesince istemin kısmen kabulüne dair verilen 01.12.2015 gün ve 2015/536 E., 2015/678 K. sayılı kararın incelenmesi şikayetçi vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 08.12.2016 gün ve 2016/6394 E., 2016/25034 K. sayılı ilamıyla bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonrasında gereği görüşüldü:
    Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde belirtilmiştir. Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
    6100 sayılı HMK’nın 294. maddesinin 3. fıkrasında ise “Hükmün tefhimi herhalde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur” hükmüne yer verilmiştir.
    Ayrıca, bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini yitirdiğinden ona atıf suretiyle hüküm tesisinin yukarıda açıklanan kurallara uygun düşmeyeceği de aşikardır.
    Nitekim Yargıtay"ın yerleşmiş görüşü de bu yöndedir (Hukuk Genel Kurulunun 05.04.2017 gün 1610-668 sayılı; 24.05.2017 gün 1265-1005 sayılı kararları).
    Somut olaya gelince; mahkemece aslolan kısa kararda yukarıda açıklanan mevzuata uygun hüküm fıkrası oluşturulmamış sadece "Usul ve yasaya uygun görülmeyen Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2016/6394- 2016/25034 Esas karar sayılı bozma ilamına direnilmesine," denilmekle yetinilmiş, dosya kapsamı dikkate alınarak taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın sıra numarası altında belirtildiği açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar kurulmamıştır.
    Bu durumda, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde usulün öngördüğü anlamda oluşturulmuş bir hüküm bulunmadığı gibi, direnme kararlarını denetleyen Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenebilecek nitelikte teknik anlamda bir direnme hükmü de bulunmadığı her türlü duraksamadan uzaktır.
    Şu durumda mahkemece yapılacak iş; dosya kapsamı dikkate alınarak taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın sıra numarası altında belirtildiği açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar ve buna uygun gerekçeli karar oluşturulmasıdır.
    Mahkemenin, yukarıda ayrıntılarıyla açıklanan biçimde usulün öngördüğü niteliklere haiz bulunmayan kısa karar usule uygun karar değildir.
    Direnme kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    S O N U Ç : Direnme kararının yukarıda gösterilen nedenden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 18.04.2018 gününde oy birliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.