14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/11440 Karar No: 2017/3410 Karar Tarihi: 25.04.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/11440 Esas 2017/3410 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/11440 E. , 2017/3410 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.05.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin paydaş olduğu 1310 ada 11 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini ve taşınmaz üzerindeki yapıların müvekkiline ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın muhdesatlarla birlikte satılarak giderilmesine dair verilen 03.04.2014 tarihli karar, Dairemizin 22.12.2014 tarih ve 2014/10984 Esas; 2014/14655 Karar sayılı ilamı ile “davacı vekilinin dava dilekçesinde muhdesat iddiasında bulunduğu, mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen 01.11.2013 tarihli ek bilirkişi raporunda davacının taşınmazı zeminde kullanım durumunun % 61, davalının kullanım durumunun % 39 olduğu belirtilmiş ve bu oran muhdesat oranı kabul edilerek hüküm kurulduğu görülmüştür. Mahkemece Dairemizin yukarıda değinilen ilkeleri doğrultusunda muhdesat oranlaması yapılması gerekirken tarafların dava konusu taşınmazda kullandıkları fiili zemin durumuna göre oranlama yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak, davanın kabulüne ve dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yolu ile giderilmesine, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan inşaat niteliğindeki muhdesata ilişkin bedelin davacıya, arsa ile ağaç bedellerinin hisseleri oranında taraflara isabet ve aidiyetine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Somut olayda; mahkemece, bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma gerekleri yerine getirilmemiş olup, bozma ilamına uyulmuş olmakla bozma gereklerinin tamamen yerine getirilmesi zorunludur. 22.12.2014 tarihli bozma ilamımızda, muhdesat ile ilgili olarak ne şekilde oranlama yapılacağı açıkça belirtilmiş olmasına rağmen, mahkemece yüzdelik oran kurulmaksızın hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, hüküm fıkrasında satış bedelinin dağıtılması bakımından birbiri ile çelişkili ve infaza elverişsiz biçimde karar verilmesi isabetsizdir. Hal böyle olunca; Dairemizin 22.12.2014 tarihli bozma ilamında belirtilen ilkeler doğrultusunda muhdesat oranlaması yapılarak, muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 25.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.