14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/10601 Karar No: 2017/3422 Karar Tarihi: 26.04.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/10601 Esas 2017/3422 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/10601 E. , 2017/3422 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.07.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Davacı vekili, 1246 ada 26 parsel sayılı taşınmazda ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir. Bir kısım davalılar dava konusu taşınmazda evleri olduğunu beyan ederek muhtesat iddiasında bulunmuşlardır. Mahkemece, davanın kabulü ile, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK"nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir. Somut olaya gelince; Dava konusu taşınmaz üzerinde paydaşlara ait evlerin bulunduğunun bilirkişi raporları ile sabit olduğu ve davalıların muhtesat iddiasında bulundukları halde bu konuda uyuşmazlık bulunup bulunmadığı üzerinde durularak, uyuşmazlık bulunması halinde muhtesatın aidiyeti davası açılması için davalılara süre verilmesi, uyuşmazlık bulunmadığında bilirkişilere muhtesat oranlaması yaptırılarak bu oranlara göre hüküm kurulması gerektiği, ve davalı ... tarafından Şehitkamil Belediyesine karşı açılan davada verilen .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/244 -2011/2754 E-K sayılı kararının akıbeti sorularak neticesine göre bir karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla, Açıklanan husular göz önünde bulundurulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...’nun temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.