Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/18645 Esas 2018/4876 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/18645
Karar No: 2018/4876
Karar Tarihi: 10.05.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/18645 Esas 2018/4876 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/18645 E.  ,  2018/4876 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı alacaklı vekili, davacı şirketin borçlu şirketten olan alacağı nedeniyle takip başlatıldığını, takibin semeresiz kaldığını, borçlu şirketin mal kaçırmak amacıyla dava konusu taşınmazlarının satışının gerçekleştirildiğini belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptali ile alınan taşınmaz üzerinde cebri ... yapabilme yetkisinin tanınmasını talep ve dava etmiştir.
    Davalılar ayrı ayrı satışların gerçek olduğunu belirterek davanın reddini talep etmişlerdir.
    Davalı ...İnş.Müh. ve Müt.Otomoti ....Tic.Ltd.Şti. davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, satışın gerçek olduğu, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafı olan davalılarca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerinde davacı tarafça ispatlanamadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, İİK."nun 277. ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere mahkeme kararının gerekçesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    ... ve İflas Kanunu"nun 277. ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
    İİK."nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
    Dosya içerisinde mevcut 30.05.2013 tarihli vekaletname ile borçlu şirket ile davalı ... arasında vekalet ilişkisi bulunduğu, bu vekaletnameye istinaden değişik tarihlerde işlemler gerçekleştirdiği görülmektedir. Bu yönüyle mahkemece somut olayda İİK"nun 280. madde hükmüne göre iptal şartlarının oluşup oluşmadığının tartışılması gerektiğinde borçlu şirket defter ve kayıtların da inceleme yapılarak aralarındaki ilişkinin ne olduğu, ne zaman başladığı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 10/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.