21. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/4566 Karar No: 2015/1670 Karar Tarihi: 29.01.2015
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/4566 Esas 2015/1670 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2014/4566 E. , 2015/1670 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Nizip 1. Asliye Hukuk İş Mahkemesi TARİHİ : 11/06/2013 NUMARASI : 2010/69-2013/999
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R Dava, davacının davalı işyerinde 17.06.2008-17.06.2009 tarihleri arasında kesintisiz çalışdığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; davalı işyerine ait 2009 yılı Şubat-Mart ayına ilişkin bordrolarda davacının isminin olduğu, 2009 yılı çalışan listesinde yeralan tanıklar ile davacı tanıklarının duruşmalarda dinlendiği anlaşılmaktadır. Somut olayda; davacıya ait hizmet döküm cetvelinin, davalı işyerine ait işyeri dosyasının ve nizalı döneme ilişkin tüm dönem bordrolarının dosyaya getirtilmediği, bordro tanığı olup olmadıkları denetlenemeyen tanıkların beyanlarının çelişkili ve yetersiz olduğu ve dava konusu tarihler arasında davacının kesintisiz çalışması bulunup bulunmadığının yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmeden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Yapılacak iş, davacıya ait hizmet döküm cetvelinin, davalı işyerine ait işyeri dosyasını ve nizalı döneme ilişkin dönem bordrolarını getirtmek, bordro tanıklarını dinlemek, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan D.. Ş..."ne iadesine, 29/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.