Dava dilekçesinde, davacının nüfus kaydındaki yanlışlıkların düzeltilmesi ile anne adının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı nüfus müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; nüfus kaydında davacının annesinin olarak kaydedildiğini, davacının babası değil ağabeyi, ise annesi değil yengesi olduğunu, davacının babasının yangın nedeni ile nüfus kayıtlarının yanması sonucu, mahalli yazım sırasında memurlar tarafından davacının ağabeyinin babası yengesinin ise annesi olarak hatalı kaydedilen kaydının düzeltilmesini talep ve dava etmiş; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olduğundan, mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunda olup, somut olayda iddia ile ilgili olarak, ölenlere ait mezarların yerini bilen tanıklar gösterilmediği için davacı ile gerçek anne baba arasında DNA testinin yapılamadığı belirtilmiş ise de, davacı ile aynı anne babanın çocuğu oldukları iddia edilen Selahattin ve gerçekte yengesi Nuriye arasında, DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi yerine, tanık anlatımları ve davalıların beyanları ile yetinilip eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 27.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.