Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2013/6553 Esas 2017/379 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/6553
Karar No: 2017/379

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2013/6553 Esas 2017/379 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Karar, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hükmedilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına ilişkin bir davetiyenin sanığa tebliğ edilemediği ve tebligatın usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle sanık hakkında mahkumiyet kararının bozulması gerektiğini belirtir. Karar, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazının devamına karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devam edilerek mahkûmiyet hükmü kurulması nedeniyle yasaya aykırı olduğunu vurgular. Kararda geçen kanun maddeleri ise şu şekildedir: Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesi ile eklenen 2. fıkrası, 6099 sayılı Kanun'un 3. maddesi ile eklenen 2. fıkrası, ve 6099 sayılı Kanun'un tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina başlıklı 21. maddesi.
10. Ceza Dairesi         2013/6553 E.  ,  2017/379 K.
"İçtihat Metni"


Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Suç Tarihi : 12/07/2005
Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet
Temyiz Eden : Sanık müdafii

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı hükmedilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına ilişkin M.. Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü tarafından çıkarılan davetiyenin sanığın 29.06.2006 günü alınan savunmasında belirttiği A... K... 1207 Ada 8 Blok No:1/2 Merkez/M.. adresine tebliğe çıkarıldığı, çıkarılan tebligatın belirtilen adresin “kullanımı iptal olan eski adres olduğundan” iade edildiği, iade üzerine davetiyenin bu kez aynı adrese Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre 07.05.2012 günü tebliğ edildiği ancak 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10. maddesine 6099 sayılı Kanun"un 3. maddesi ile eklenen 2. fıkrasına göre bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilerek aynı Kanun"un tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina başlıklı 21. maddesine 6099 sayılı Kanun"un 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasına uygun olarak adres kayıt sistemindeki adresine tebligat yapılması gerektiği, bu itibarla sanığın adresine Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazının devamına karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devam edilerek mahkûmiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA, 07/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.